Türklerin Kızıl Elma ülküsü, sabit ve belirli bir kavram veya yer değil, soyut bir ülkü kavramıydı. Bu nedenle her dönemin kültürü, o dönemin Kızıl Elma ülküsünü belirlerdi. Bu anlayışa göre somut bir hedef belirlenip o hedefin üzerine gidilir, oraya varılsa da Kızıl Elma bu defa daha ileride ve yine belirli bir yere gider, ona hiçbir zaman ulaşılamaz.