Page 40 - Proje Hazırlama (Tüm Kitap)
P. 40

Okuma Köşesi

                           ATATÜRK VE BİLİM
               Cumhuriyet'in ilanı 29 Ekim 1923 ise de genel olarak
            yeni Türk devletinin kuruluşu 23 Nisan 1920 tarihiyle be-
            lirlenir. Mustafa Kemal Atatürk, bu tarihten itibaren, ülke-
            nin yeni siyasi yapısını şekillendirmeye çalışmış; adım
            adım Cumhuriyeti hazırlamıştır. Bu arada bilimle ilgili ya-
            pılanmanın da temellerini atmayı ihmal etmemiştir. Ata-
            türk, henüz Cumhuriyet kurulmadan, 27 Ekim 1922'de
            Bursa'da  yapmış  olduğu  bir  toplantıda  düşüncelerini
            şöyle dile getirmektedir:
               "Hanımlar,  Beyler!  Memleketimizin  en  bayındır,
            en güzel yerlerini üç buçuk yıl kirli ayaklarıyla çiğ-
            neyen düşmanı yenilgiye uğratan zaferin sırrı nere-
            dedir, bilir misiniz? Ordularımız yönetilirken ilim ve
            fen ilkeleri rehberimiz olmuştur. Milletimizi yetiştir-
            mek için asıl olan okullarımızın, üniversitelerimizin
            kurulmasında aynı yolu takip edeceğiz. Evet, milleti-
            mizin siyasi, sosyal hayatında, milletimizin düşünce
            eğitiminde de rehberimiz ilim ve fen olacaktır. Oku-  Görsel 1.5.4: Atatürk dürbün başında
            lun vereceği ilim ve fen sayesindedir ki Türk milleti,
            Türk sanatı, ekonomisi, Türk şiir ve edebiyatı, bütün  gibi  araştırmalar  yapması;  tarihçileri,  "Belgelere  daya-
            güzelliğiyle meydana çıkar."                      nınız!" diyerek uyarması ve "Biz daima hakikat arayan,
               Birçok toplantıda yapmış olduğu çeşitli konuşmalar-  onu buldukça ve bulduğumuza kani oldukça ifadeye cü-
            da da Atatürk, bilimin önemini vurgulamaya devam et-  ret gösteren adamlar olmalıyız.'' diyerek yol göstermesi,
            miştir. 26 Ocak 1923'te Salihli istasyonunda halka hita-  onun ne kadar objektif ve akılcı bir düşünce yapısında
            ben yaptığı konuşmasında, şunları söylemiştir:    olduğunu gösterir. O, Türk Tarih Kurultayı'na gönderilen
               "Bundan  sonra  memleketimizi  kesin  kurtuluşa  bildirileri  bir  akademisyen  gibi  incelemiş  ve  üzerlerine
            ulaştırmak  için  çok  kuvvetli  ve  esaslı  tedbirler  al-  notlar düşmüştür. Atatürk'ün sofrası da bir bilim akade-
            mak gerekir. Bu tedbirlerin en önemlisi ve en birin-  misi özelliğini korumuş, sofrada bulunan kara tahtada dil
            cisi ilim esaslı irfandır. işte şurada gördüğüm küçük  ve tarih sorunlarına çözümler üretilmiştir. Atatürk, "Türk
            mektepliler, ilim ve irfan ordularını kuracaklardır."  Tarihinin Ana Hatları" kitabı yazılırken tartışmalar yap-
               Cumhuriyetin ilan edilmesinden sonra, bu konudaki  tığı bilim insanlarına: "Sizlerle yaptığım bu ilmi konuş-
            görüş ve düşüncelerini daha hızlı bir şekilde uygulama-  malar, benim ruhumun gıdasıdır." diyebilen bir insan-
            ya geçirmek isteyen Atatürk, 30 Ağustos 1924'te meş-  dır. O nedenle Herbert Melzig (Herbert Melzig), Atatürk'e
            hur meydan savaşının yapıldığı yer olan Dumlupınar'da  "Çankaya Düşünürü" demiştir.
            yapmış olduğu konuşmasında ise "Uygarlık yolunda     Daha sonraki bir konuşmasında Atatürk: "Ben, ma-
            yürümek ve başarılı olmak, hayatın şartıdır. Bu yol  nevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir don-
            üzerinde bekleyenler veyahut bu yol üzerinde ileri  muş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi
            değil geriye bakmak bilgisizliği ve dikkatsizliğinde  mirasım ilim ve akıldır. Benden sonrakiler, bizim aşmak
            bulunanlar, uygarlığın coşan seli altında boğulmaya  zorunda olduğumuz çetin ve köklü zorluklar karşısında,
            mahkumdurlar." demiştir.                          belki gayelere tamamen eremediğimizi, fakat asla taviz
               22 Eylül 1924 tarihinde Samsun İstiklal Ticaret  vermediğimizi,  akıl  ve  ilmi  rehber  edindiğimizi  tasdik
               Mektebi'ndeki konuşmasında, aynı konudaki görüş-  edeceklerdir. Zaman süratle ilerliyor; milletlerin, toplum-
            lerini şöyle dile getirmiştir:                    ların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile de-
               "Efendiler! Dünyada her şey için; uygarlık için,  ğişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler
            hayat için, başarı için en hakiki mürşit ilimdir; fendir.  getirdiğini iddia etmek, aklın ve ilmin gelişimini inkar et-
            İlim ve fennin dışında rehber aramak dikkatsizliktir,  mek olur. Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve
            bilgisizliktir, yanlışlıktır." Mustafa Kemal'in en önemli  başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni
            özelliklerinden biri, hayatı boyunca bilime ve akılcı dü-  benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde, akıl
            şünceye önem vermesi, çok okuması ve araştırıcı bir  ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse manevi mirasçılarım
            yapıya sahip olmasıdır. Gazi Mustafa Kemal: "İnsanla-  olurlar.'' diyerek bilime verdiği önemi bir kez daha ifade
            rın hayatına, faaliyetine hakim olan kuvvet, yaratma  etmiştir.
            ve icat kabiliyetidir.'' diyerek icat yapmanın ne kadar   Metin Özata, “Mustafa Kemal Atatürk Bilim ve Üni-
            önemli  olduğuna  işaret  etmiştir  (Görsel  1.5.4). Ata-             versite”, Umay Yayınları, 2005
            türk'ün özellikle tarih ve dil konusunda bir akademisyen



 38                                                        39
   35   36   37   38   39   40   41   42   43   44   45