Page 34 - Sosyoloji 2 | 1.Ünite
P. 34

ATATÜRK VE EĞİTİM


            KAVRAMLAR               DERSE HAZIRLIK
            • Eğitim sistemi        Atatürk’ün eğitim konusundaki sözlerinden bildiklerinizi sınıf arkadaşlarınızla paylaşı-
                                    nız.



               ATATÜRK’ÜN EĞİTİME VERDİĞİ ÖNEM
                                                                            BİLİYOR MUYDUNUZ?
               Atatürk; büyük bir asker, büyük bir devlet adamı ve diplomat
            olduğu kadar eğitim alanında da milletimizin çağ değiştirmesini,   Türkiye’de harf devrimiyle Latin alfa-
            atılım yapmasını sağlayan büyük bir önderdir. Atatürk’ün millî eği-  besinin 01.11.1928 tarihinde  TBMM’de
                                                                          kabul edilmiş olduğunu yine aynı Meclis
            tim konusuna gösterdiği ilgi ve bu konudaki görüşleri incelendiği
                                                                          tarafından 24.11.1928’de de M. Kemal
            zaman bu konuya adeta bir eğitim düşünürü gibi eğildiği, konunun
                                                                          Atatürk’e BAŞÖĞRETMENLİK ünvanı ve-
            bütün yönleriyle çok yakından ilgilendiği, çevresine millî eğitimin
                                                                          rildiğini biliyor muydunuz?
            önemini anlatmak için her fırsatı değerlendirdiği, millî eğitimde
                                                                                                www.ataturk.net
            göz önünde tutulması gereken amaç ve ilkeleri açıklığa kavuştur-
            duğu görülür.
               Atatürk’ün gözünde Millî Mücadele; sırf askerî mahiyette, düş-
            manı vatan topraklarından kovmayı tek amaç bilen bir hareket
            değildi. Askerî alanda kazanılacak zafer, millî kurtuluşun ilk şartı
            idi. Fakat zaferden sonra yapılacak işler, bağımsızlık savaşı kadar
            önemliydi. Savaş sürerken bile Atatürk, savaş sonrasının sorunları-
            na hazırlanıyor, bu arada millî eğitim konusuna da eğiliyordu.
               Kurtuluş Savaşı’nın en bunalımlı günlerinde düşman kuvvetle-
            rinin kesin sonuca ulaşmak hayaliyle baskılarını arttırdıkları, ordu-
            muzun Sakarya’ya kadar çekilmesine yol açan Kütahya-Eskişehir
            yöresindeki Yunan saldırısının tehlikeli şekilde geliştiği günlerde,
            16 Temmuz 1921’de, Ankara’da “Maarif Kongresi” (Millî Eğitim   Görsel 1. 5: Cumhurbaşkanı Atatürk, Adana İsmet
                                                                          Paşa Kız Enstitüsünde tarih dersinde (19 Kasım 1937)
            Kongresi) toplanmıştır. Atatürk cephedeki şartların ağırlığına rağ-
            men bu kongrenin ertelenmesine razı olmamış, hatta kongrenin açış konuşmasını kendisi yapmıştır. Bu konuş-
            mada; devam eden savaşa ve bütün maddi imkânların düşmanı vatanımızdan kovmak için kullanılması zorun-
            luluğuna rağmen “millî” ve “çağdaş” bir eğitimin temellerinin atılmasını, yapılacak işlerin sağlam bir programa
            bağlanmasını istemiştir. Bu konuşmasında;
               “Yüzyıllarca süren derin idari ihmallerin devlet bünyesinde açtığı yaraları iyileştirme yolunda harcanacak
            çabaların en büyüğünü, hiç şüphesiz, irfan (bilgi ve kültür) yolunda kullanmalıyız.” diyen Atatürk, acı bir ger-
            çeğe parmak basar:
               “Şimdiye kadar izlenen eğitim ve öğretim yöntemlerinin, milletimizin gerileme tarihinde, en önemli etken
            olduğu kanısındayım.”
               Ayrıntıları eğitim uzmanlarına bırakmak istediğini belirterek bazı genel ilkelere değinen Atatürk, eski dev-
            rin hurafelerinden, boş inançlarından, doğudan ve batıdan gelebilecek zararlı etkilerden uzak, millî karakte-
            rimize ve tarihimize uygun bir kültüre muhtaç olduğumuzu vurgular. “Gelecekteki kurtuluşumuzun büyük
            önderleri” olarak selamladığı öğretmenlere duyduğu derin saygıyı dile getirir. Çevresine inanç aşılar: “Silahıyla
            olduğu gibi dimağıyla da mücadele zorunda olan milletimizin, birincisinde gösterdiği kudreti ikincisinde de
            göstereceğine asla şüphem yoktur.” der.
               Eğitim milletlerin bağımsız yaşayabilmeleri, kalkınıp güçlenmeleri bakımından hayati önem taşır. Atatürk
            “...En önemli, en esaslı nokta eğitim meselesidir. Çünkü, eğitim bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüce bir
            toplum hâlinde yaşatır ya da bir milleti esarete ve sefalete terk eder.” diyerek eğitime verdiği önemi belirtmiştir.
               Ankara’da toplanan Öğretmenler Birliği Kongresi’nde Atatürk, eğitimin bu görevini şu sözlerle ifade et-
            miştir: “Sizin başarınız, Cumhuriyet’in başarısı olacaktır. Hiçbir zaman hatırınızdan çıkmasın ki Cumhuriyet
            sizden ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister.”
               Atatürk’e göre eğitime ve öğretmenlere düşen başka bir görev de şudur: Millet olma bilincini geliştirmek,
            aynı millete mensup olma duygusunu güçlendirmek, millî beraberlik ve bütünlüğü pekiştirmek.
                                                                                                   www.ibev.org.tr
         44  ATATÜRK VE EĞİTİM
   29   30   31   32   33   34   35   36   37   38   39