Page 22 - Türk Dili ve Edebiyatı 10 | 9.Ünite
P. 22

9.  ÜNİTE






               12-15. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayınız.

                                                     TUNA’YI TAKDİM
                      Hep derler ki Tuna’da iniş seyahatı çıkıştan daha güzelmiş. Hayır bu ondan iki defa daha iyi : Hâl-
                   den maziye gidildiği için bir ve bu gidiş bir misli sürdüğü için iki: Güzellikte sür’at kusurdur.
                      Oh bu ne manzara değişikliği ve bu ne değişme zenginliği: Şimdi karalarla muhasara edilmiş gibi
                   kapalı, şimdi karaları ricat ettirmiş gibi geniş; şurada kıvrak bir göl, orada cetvelle çizilmiş bir kanal.
                   Gündüzse açık mavi, geceyse yere inmiş bir gök parçası… Hayatın tadı heyecanındaymış; Tuna’da
                   çeşit çeşit heyecan var.
                      Boğaziçi’nden bahsederken “akıntı burnunda otur, aynı zamanda Tuna’yı seyret” demiştim. Şimdi
                   de Tuna’da vapura bin, Boğaziçi’nde seyrana çık diyebilirim: Yalnız kıyıları daha yassı bir Boğaziçi
                   ve yalnız bir tane değil görünmez lehimlerle eklenmiş gibi arka arkaya uzayıp giden bin bir Boğaziçi.
                      Bu ne hareket bu: Her beldeye varırken sağda solda değirmenler hülyalı kanatlarını döndüre dön-
                   düre harekette; arkasına yüzer metre uzunluğunda bir sürü çelik şilepleri takarak kafile halinde gi-
                   den vapurlar harekette; dalyanlarda balıkçılar, plajlarda insanlar koylarda küçük yelken pırıltıları gibi
                   martılar ve büyük martılar gibi yatlar harekette ve nihayet her şeyin üstünde bütün bu hareketleri
                   sırtlayan Tuna bütün gövdesiyle harekette: Heraklit, hayat akıyor demiş, hayat ki harekettir, Tuna
                   hayat dolu.
                      Nehirler madem ki canlıdır. Onların da bizler gibi bahtiyarı ve bahtsızı var. Tuna kaç defa talihli:
                   Berzahları yenmek gibi çilesi yok, yatağına rahat rahat yerleşmiş. Çölde değil kavrulmuyor; fakir değil
                   gelirli; çıplak değil ağaçlı. Binlerce ve binlerce kilometre; hep kucaklanan maviyle kucaklayan yeşil:
                   Hiçbir tablo kendine bu kadar uygun bir çerçeve bulamadı.
                                                                                       İsmail Habip SEVÜK
                12.  Metnin gezi yazısı olduğunu metinden hareketle ispatlayınız.
                   ……………………………………………………………………………………………………………………
                   ……………………………………………………………………………………………………………………
                   ……………………………………………………………………………………………………………………
                13.  “Nehirler madem ki canlıdır. Onların da bizler gibi bahtiyarı ve bahtsızı var.” cümlesindeki gibi me-
                   cazlı ifadeler metnin anlatımını nasıl etkilemiştir?

                   ……………………………………………………………………………………………………………………
                   ……………………………………………………………………………………………………………………
                   ……………………………………………………………………………………………………………………
                14.  Okuduğunuz metinde geçen Tuna ile ilgili betimleyici ifadelerin metne katkısını belirterek aşağı-
                   daki boş bırakılan yere yazınız.

                   ……………………………………………………………………………………………………………………
                   ……………………………………………………………………………………………………………………
                   ……………………………………………………………………………………………………………………
                15.  Siz bir gezi eseri yazsaydınız eserinizde hangi anlatım tekniklerini kullanırdınız? Açıklayınız.

                   ……………………………………………………………………………………………………………………
                   ……………………………………………………………………………………………………………………
                   ……………………………………………………………………………………………………………………














           308
   17   18   19   20   21   22   23