Page 19 - Yönetim Bilimi (Tüm Kitap)
P. 19

Yönetim Bilimine Giriş






                Okuma Parçası


                    Aşağıdaki  metni  okuduktan  sonra,  bilimsel  düşünce  ile  ilgili
                 görüşlerinizi  arkadaşlarınızla paylaşınız.

                                                  Evreka



                 Söylentiye  göre  Arşimet,  bir  gün  hamamda  yıkanırken  tasın  kur-
                 nadaki  suyun  üzerinde  yüzdüğünü  görünce  bir  anda  bilimsel
                 bir  gerçekliğin  farkına  varmış  ve  hamamdan  fırlayarak  sokak-
                 larda  koşarken  “Buldum.”  anlamında  “Evreka!”  diye  bağırmıştır.

                 Newton’ın (Nivtın) bir arkadaşının anılarında aktardığına göre Newton,
                 bir gün bahçede elma ağaçlarının gölgesinde otururken düşen elma-
                 ları gözlemlemiş ve elmaların neden başka yöne değil de her zaman
                 aşağıya  dik  olarak  düştüğünü  sorgulamış  ve  bu  yolla  “Maddenin  bir
                 çekim gücü vardır.” bilgisine ulaşarak “yer çekimi” kanununu bulmuştur.

                 Bu  iki  söylentiden  yola  çıkarak  bilimi  çoğu  zaman  bir  “görmek,
                 gerçeği  algılamak”  şeklinde  tanımlamak  elbette  ki  mümkün-
                 dür.  Nitekim  bilim  tarihi  Arşimet  ve  Newton  dışında  daha  pek  çok
                 söylentiyi  içermektedir  ve  bu  söylentilere  göre  tarihte  çığır  açan  bu-
                 luşlar  hep  böyle  “evreka”  anlarından  doğmuştur. Ancak  bilimin  ama-
                 cı olan değişmez gerçekliğe yalnızca gözlemle ulaşmak imkânsızdır.
                 Bilimsel keşif, herkesin kabul edeceği üzere sadece gözlem yaparak
                 gerçekleşecek basit bir eylem değildir. Bilimde gözlem yalnızca küçük
                 bir adımı oluşturur. Bilimsel gerçekliğe ulaşmak için bunun gibi binler-
                 ce küçük adıma ihtiyaç vardır. Ancak bilimi, “evreka” anlarının zihin-
                 sel  şimşeklerine  dayandırmak  hep  daha  popüler  olmuştur.  Bu  görüş
                 ise ne yazık ki bilim tarihini bir söylentiler silsilesine dönüştürmüştür.
                 Bu söylentiler yani buluşların öykülenmesi, her ne kadar bazen ger-
                 çeklik  payı  taşıyıp  işe  bir  renk  katıyorsa  da  şunu  da  göz  ardı  et-
                 memek  gerekir:  Herkesin  gördüğü  bir  şeyin  farklı  açıdan  göz-
                 lemlenmesi  bilgiye  ulaştırmaz.  Bilgiye  ulaşmak  için  gözlemlerin
                 belli  aşamalardan  geçirilerek  bilimsel  bilgiye  dönüştürülmesi  gerekir.
                                                                           Komisyon












                                                                                                  17
   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24