Page 81 - GELENEKSEL TÜRK SANATLARI EBRU 12
P. 81
SÖZLÜK
A
aharlamak : Ahar; nişasta, şap ve yumurta akı maddelerinden yapılır. Elde edilen bu sulu madde
kağıt üzerine sürülür veya kağıt bu maddeye batırılır. Böylece kağıt parlak görünür.
Kaba, pürüzlü ve kalemin yürümesine müsait olmayan kağıtlar, aharlanmak suretiyle
yazı yazmaya müsait hale getirilir.
D
deste-seng : Ebruda kullanılacak olan boyaları ezmeye yarayan taş. Destizeng veya el taşı olarak
da bilinir.
E
ebre : Ebru kelimesinin Çağatayca’ dan geldiği söylenen asıl şekline verilen ad.
ebri : Ebru kelimesinin ‘’ Ebru ‘’ şeklinde söylenmeden evvelki eski yazılış ve söyleniş şekli.
ebru : Kıvamlı suyun üzerine, gül dalı ve at kılından mamül fırçalar yardımıyla, sığır ödü ilave
edilerek ayarlanmış, suda erimez boyaların serpilip kağıda alınmasıyla oluşan kağıt
bezeme sanatıdır.
G
geven : Latince Astragalus adı ile anılan, yüksek dağlarda kendiliğinden yetişen dikenli bir
bitki. Kitre bu bitkinin öz suyundan elde edilir.
I
icazet : Okuduğu ilimleri, branşı veya sanatı bitirenlere hoca tarafından verilen ehliyet vesi-
kası. İzin, diploma.
K
kitre : Geven bitkisinin üzerinin çizilerek dışarıya akan öz suyunun sertleşmesinden elde
edilen madde.
kolaj : Elde mevcut her türlü basılı, çizili yada fotografik malzemenin bir yüzey üzerine yeni
bir kompozisyon oluşturacak şekilde yapıştırılması.
kubur : Bazı evrak ve hat eserlerinin buruşup katlanmasını engellemek için rulo yaparak ko-
runmasını sağlayan silindirik mahfaza (koruyucu).
M
mıkleb : Eski ciltlerde sol kapak üzerinde bulunan ve ön tarafı örten bölüme verilen ad.
R
risale : Küçük kitap, broşür.
Ş
şamua kâğıt : Özellikle kutsal kitaplarda tercih edilen yüksek satürasyonlu (doygun) sarı renkte bir
kâğıttır. Geri dönüşüm yapılan kâğıtlardan elde edilir.
şemse : Yazma kitapların cildine, baş sayfalarının üst bölümüne ya da kumaş, kapı ve pencere
gibi yerlere çizilen veya işlenen güneş biçimindeki süs.
şemse cilt : Adını deri üzerine işlenen şemse motifinden alan cilt türü.
T
ta’lik hat : Ta’lik kelime anlamı asma, askıda bırakmadır. İran’da ortaya çıkmıştır. Harfler yuvar-
lak, yumuşak, akıcı ve sadedir. Bazı harflerin kolları uzayıp gitmiş askıda gibi durur.
tertib (tertip) : Uygun bir sıraya, düzene koyma, sıralama.
tuğrakeş : Padişahın divan üyesi olan antlaşma, berat, menşur, name ve fermanların başına
tuğra çeken görevli.
78