Page 25 - MÜZE EĞİTİMİ 12
P. 25
Askerî Müzeler
Tarihî olaylarda özellikle savaşlarda kullanılmış sa- Askerî müzeler, Türkiye’de ilk olarak Aya İrini’de
nat değeri yüksek askerî aletlerin bir araya getirildi- 1726 yılında kurulmaya başlanarak günümüze ka-
ği ve gelişim aşamalarının gösterildiği müzelerdir. dar gelen ve işlevini sürdüren kurumlardır. Türk
Bir milletin kahramanlık ve fedakârlıklarının göste- ordusu ve Millî Mücadele tarihinin yansıtıldığı bu
rildiği bu müzeler, millî gurur ve bilincin yükselme- müzelere en iyi örnek İstanbul Askerî Müzesidir
sine, artmasına vesile olur. (Görsel 1.30).
TANIYALIM
Görsel 1.30: Askerî Müze, İstanbul Görsel 1.31: Kılıç, tabanca ve madalyalar, Askerî Müze,
İstanbul
İstanbul Askerî Müzesi
Koleksiyonların zenginliği ve çeşidi açısından dünyanın en önde gelen müzelerinden birisidir. Mü-
zenin kuruluşu 15’inci yüzyıla kadar uzanmaktadır. 1453’te İstanbul’un Türkler tarafından fethinden
sonra Aya İrini Kilisesi, harplerde kullanılmış değerli silah ve araç gereçlerin toplandığı Cebehane
olarak düzenlenmiştir. 1726’da Cebehane’deki tüm malzemeler düzenlendikten sonra kurum, Da-
rülesliha (Silah Evi) adını almıştır.
Modern anlamda müzeciliğin temeli Tophane Müşiri Damat Ahmet Fethi Paşa’nın gayretleri ile 1846
yılında atılmış ve bu tarih, Türk müzeciliği ve Askerî Müze için gerçek anlamda bir milat olmuştur.
Aya İrini’deki revakların araları camekânlarla kapatılarak sergileme mekânları hâline getirilmiştir. Bu
mekânlardan bir bölümünde eski harp silah ve araç gereçlerinden oluşan koleksiyonlar, diğer bölüm-
lerde ise arkeolojik eser koleksiyonları sergilenmiştir.
Ahmet Fethi Paşa’dan sonra Aya İrini’deki bu koleksiyonlar, kısa bir süre sonra ilk defa müze adını
almış ve Müzeihümayun olarak isimlendirilmiştir. Müze teşkilatının kurulmasından sonra özellikle
arkeolojik eserlerin sayısının artması üzerine bu eserler Çinili Köşk’e taşınmış ve bugünkü İstanbul
Arkeoloji Müzesinin temeli atılmıştır. Ahmet Muhtar Paşa, silah koleksiyonlarını ilanlar ve resmî ya-
zışmalarla zenginleştirmiştir. Böylelikle kütüphanesi, sineması, atış poligonu, yayınları, kıyafethanesi
ve mehteri ile günümüz çağdaş müzecilik anlayışına uygun nitelikte bir müze oluşturulmuştur.
1940 yılına kadar Aya İrini’deki faaliyetlerini sürdüren Askerî Müze, İkinci Dünya Savaşı’nın Türkiye’ye
sıçrayabileceği düşüncesi ile faaliyetlerine bir süre ara vermiştir. Savaş tehlikesinin ortadan kalkmasın-
dan sonra 1949 yılında Maçka Silahhanesinde depolanan eserler 1959’dan itibaren Harbiye Mektebi
Jimnastikhanesi binasında tekrar sergilenmeye başlamıştır. Bu binanın zamanla Askerî Müze koleksi-
yonları için yetersiz kalması ve çağdaş anlamda gelişime yönelik adımların atılmasına imkân
vermemesi üzerine 1966 yılından itibaren restorasyon çalışmaları sürdürülen eski Harbiye
binasının Askerî Müze olarak kullanılmasına karar verilmiş ve 10 Şubat 1993 günü yeni bir
düzenleme ile bu bina, müze olarak ziyarete açılmıştır (Görsel 1.31).
23