Page 31 - SANAT ESERLERİ ANALİZİ 12
P. 31
1.1.6. Biçimlendirmenin Oluşturduğu Öz
Öz, biçimlendirmede eserin yapısını belirleyen bir özellik taşır.
Oluşturulan biçimlendirme, dikkati kendinde toplarsa özü ifade
etme işlevini yerine getirmiş olur. Öze bağlı kalarak yapılan bi-
çimlendirme ile ortaya konan sanatsal anlatımlar, başarıya ulaşı-
labilir (Görsel 1.25).
Görsel 1.25
“Kargalar ve Buğday Tarlası”, 1890,
Vincent van Gogh,
50.2x103 cm, tuv.üz.yağb.,
Van Gogh Müzesi, Amsterdam
1.1.7. Sanat Eserinin Algılanmasında Duygusal ve Biçimsel Haz
Duygusal haz, bir güdünün doyumu sağlandığında ya da bir
amaca varıldığında yaşanan duygudur. Sevinç, mutluluk, hoşlan-
ma ile ifade edilir. Haz, bireysel olarak ortaya çıkan bir hoşlanma
duygusu olup kişiden kişiye farklılık gösterir. Bireyin haz duygusu
sadece o kişinin eylemleri için geçerlidir ve evrensel bir özellik
taşımaz.
Biçimsel haz, bir alıcının sanat eseri veya doğadaki herhan-
gi bir nesnenin plastik özelliklerini estetik açıdan izlerken edin-
diği değerlerdir. Burada sanat eserinin içerdiği fikirler veya
heyecanlar söz konusudur. Duygusal ve biçimsel hazla kavra-
nabilen değerler, estetik değerlerdir. Sanat eseri kendine özgü
nitelikleri olan ve bu nitelikler aracılığı ile kavranabilecek bir
gerçekliktir (Görsel 1.26). Sanat eserleri karşısında haz duyma-
ya veya duymamaya, beğenmeye veya beğenmemeye daya-
nan objektif ve subjektif hükümler de estetik yargıyı oluşturur.
Görsel 1.26
“Kar Fırtınası”, 1842,
William Turner,
91x122 cm, tuv.üz.yağb.,
Tate Galeri, Londra
Etkinlik
Sanatın farklı alanlarında (heykel, resim, seramik vb.) ünlü sa-
natçıların karma bir sergisine gittinizi düşünelim. Hangi sanat
alanından daha fazla haz alırdınız? Nedenini açıklayınız.
28 SANAT ESERLERİ ANALİZİ