Page 28 - BAĞLAMA 10
P. 28
2
Bağlamada Azeri Tavrı
OKUMA METNİ TAR
Tar, Azerbaycan ve İran başta olmak üzere Kafkasya ve Orta
Asya’da yaygın olarak çalınan mızraplı bir halk çalgısıdır. Görsel
2.1'de Azerbaycan Tarı resmi verilmiştir. Türkiye’de özellikle
Azerbaycan kültürünün etkili olduğu Kars, Iğdır ve çevresinde
kullanılmakla beraber, 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren
profesyonel halk müziği icraları ve örgün çalgı eğitimi içerisinde de
kendisine yer bulmuştur.
Tar, Farsça kökenli bir kelime olup ‘tel’ anlamına gelmektedir.
Tar çalan kimseye tarzen adı verilir. Tar çalgısıyla ilgili en eski
yazılı kaynaklar 10. yüzyıla ait olduğundan bu çalgının tarihinin
10. yüzyıldan başladığı kabul edilmektedir. Günümüzde iki çeşit
tar mevcuttur: Azerbaycan tarı ve İran tarı. Tarihsel kökleri aynı
olsa da bu iki tar arasında form, çalım şekli, tel ve perde sayısı gibi
özellikleri bakımından oldukça büyük farklılıklar bulunmaktadır.
Çalgının daha kadim ve geleneksel şeklini temsil eden İran tarı, diz
üzerine konularak çalınır. Nispeten çok daha yakın bir zamanda
(19. yüzyılın ikinci yarısında) Azerbaycanlı tarzen Mirze Sadıg
Esedoğlu tarafından geliştirilmiş olan Azerbaycan tarı ise uğradığı
yapısal değişikliklerin neticesinde göğüs üzerinde tutularak
çalınan bir çalgıya dönüştürülmüştür. Türkiye’de icra ve eğitimi
gerçekleştirilen tar da Azerbaycan tarı olarak bilinir.
Yapısal olarak incelenecek olursa tar, üç ana bölümden oluşur:
Ortasına doğru daraldığı için önden bakıldığında 8 rakamını
andıran ve genellikle dut ağacından oyularak yapılan bir tekne
(rezonatör), perdelerin bağlandığı bir sap ve burguların yer aldığı
burguluk. Aletin genel uzunluğu 780-960 mm kadardır. Tarın
çanaklarının açık olan kısmına, büyük baş hayvanların yürek zarı
(perikart) gerilmektedir. Kol üzerinde yirmi iki adet perde bulunur.
Tarın yaklaşık iki buçuk oktavlık bir ses sahası vardır. Tar notaları,
ikinci çizgideki do (mezzosoprano) anahtarında yazılır:
Görsel 2.1: Azerbaycan Tarı
Tarın ses sahası
26