Page 169 - ÇALGI EĞİTİMİ ÇELLO 10
P. 169
7. ÜNİTE
OKUMA PARÇASI
ÂŞIK VEYSEL
Veysel Şatıroğlu, 1894’te Sivas’ın Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialan köyünde dünyaya gelmiştir. Veysel’in
dünyaya geldiği sıralarda çiçek hastalığı Sivas yöresini kasıp kavurmaktadır. Veysel’den önce iki kız kardeşi
bu hastalık nedeniyle vefat etmiştir. Veysel yedi yaşına girdiğinde Sivas’ta çiçek salgını yeniden yaygınlaş-
mış ve o da bu hastalığa yakalanmıştır. Bu hastalıktan dolayı sol gözünü kaybetmiş, sağ gözüne de perde
inmiştir. Sonraları bir gün ahırda inek sağarken babası yanına gelmiş ve Veysel ansızın dönünce babasının
elinde bulunan değneğin ucu Veysel’in öteki gözüne girivermiştir. Bu nedenle sağ gözü de görme yetisini
kaybetmiştir.
İki gözü de görmeyen Veysel, günlerini babasının aldığı üç telli kırık sazla geçirmeye başlamıştır. Önce-
leri çok acemi olması, başkaları gibi saz çalamaması Veysel’in şevkini kırmıştır. Ancak babasının ısrarıyla,
kendisinin yavaş yavaş saza hâkim olmasıyla ve birçok üstattan aldığı derslerle sonraki senelerde iyi saz ça-
lan bir usta hâline gelmiştir. Yirmi yaşına geldiğinde iyi saz çalan, iyi şiir okuyan bir halk sanatçısı olmuştur.
Veysel’in hayatında ikinci mühim değişiklik seferberlikte başlamıştır. Harp patladıktan sonra Veysel’in
kardeşi, bütün arkadaşları, emsalleri cepheye koşarken Veysel bundan mahrum kalmıştır ve duyduğu
üzüntüyü şu dizelerle dile getirmiştir:
“Ne yazık ki bana olmadı kısmet Bugünler müyesser olsaydı bana
Düşmanı denize dökerken millet Minnet etmez idim bir kaşık kana
Felek kırdı kolumu, vermedi nöbet Mukadder harici gelmez meydana
Neler geldi bu Veysel’in başına. Kılıç vurmak için düşman başına.”
Âşık Veysel’i kültürümüze kazandıran isim Ahmet Kutsi Tecer’dir. Âşık Veysel, Tecer'in 5-7 Kasım 1931
tarihinde Sivas'ta düzenlediği I. Sivas Halk Şairleri Bayramı’na katılmış ve burada dikkatleri üzerine topla-
mıştır. Zaman içinde ünü yayılan Âşık Veysel, Orta Anadolu âşıkları başta olmak üzere birçok halk ozanını
etkilemiştir.
Âşık Veysel, eserlerinde genellikle “Veysel”, bazen de “Sefil Veysel” ve “Veysel Şatır” gibi mahlaslar
kullanmıştır. Veysel, bir şiiri hariç, bütün şiirlerini dörtlüklerle yazmıştır. Şiirlerinde en çok yarım kafiyeyi
kullanmış, ağız özelliklerini muhafaza etmiştir. Hüznün yanı sıra yaşama sevinci, doğa ve insan sevgisi,
dostluk, birlik ve beraberlik gibi duyguları eserlerine sıklıkla yansıtan halk ozanının şöhret kazanmasında
ve geniş kitlelerce sevilmesinde seçtiği konular kadar tabii söyleyişinin, ezgilerinin özgünlüğünün ve sen-
tezci yapısının da rolü vardır.
Büyük halk ozanı Âşık Veysel, küçük yaştayken görme yetisini kaybetmesine rağmen yaşamla bağlarını
sıkı tutmuş; kabiliyetlerini geliştirmekten, üretmekten, insanlarla dostane bağlar kurmaktan geri durma-
mıştır. Hayatla ve sanatla iç içe bir hayat sürmüş ve şevkini, azmini hiç yitirmemiştir. Birçok sanat faaliyet-
lerine katılmış, okul ve kışlalarda sayısız konser vermiştir. Sanatıyla çoğu kişiye örnek olmuştur. Sanatçının
“Dostlar Beni Hatırlasın”, “Uzun İnce Bir Yoldayım”, “Kara Toprak” gibi birçok eseri
dün olduğu gibi bugün de zengin kültür mirasımızın değerli bir parçası olarak büyük
rağbet görmektedir.
21 Mart 1973 tarihinde hayatını kaybeden Âşık Veysel’in vefatının 50'nci yıl dönü-
mü, UNESCO tarafından “2023 yılı anma ve kutlama yıl dönümleri” arasına alınmış,
Cumhurbaşkanlığınca yayımlanan genelgeyle 2023 yılı ülkemizde “Âşık Veysel Yılı”
olarak kutlanmıştır.
https://aregem.ktb.gov.tr/tr-12798/asik-veysel-satiroglu-18941973.html
https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2022/12/20221229-23.pdf
http://www.sivas.gov.tr/asik-veysel
(Belirtilen kaynaklardan düzenlenmiştir.)
ÇALGI EĞİTİMİ ÇELLO 10 167