Page 57 - KANUN 10
P. 57

3. ÜNİTE



                        BEN KİMİM?




                   MÜZEYYEN SENAR

                   Müzeyyen Senar (Görsel 3.3), 1919 yılında Bur-
                sa'nın Pınarbaşı Köyü’nde dünyaya geldi. Çocuk-
                luk yıllarından itibaren müzikle iç içeydi. Küçük
                yaşlarından itibaren kekemelikle alakalı bir soru-
                nu vardı. On yıl kadar bu durum devam etti. Bu
                olayın kendisi için üzüntülü ancak güdüleyici bir
                duruma dönüştüğünü belirten Senar, konu ile il-
                gili olarak şunları belirtmiştir:
                “Müthiş  üzüntülüydüm.  Konuşamamak  beni
                kahrediyordu. Ancak  bugün  düşündüğümde
                sanki Tanrı bana başka bir şey vermek için keke-
                me olmamı istemişti. Çünkü konuşamayınca şar-
                kı söylemeye mecbur kalıyordum.  Yeni bir usul
                geliştirmiştim. Artık anlatmak istediklerimi şarkı
                söyleyerek ifade etmeye başlamıştım. Yani sürekli
                şarkı söyleyen bir insan hâline gelmiştim. Bu du-
                rumun  sesimin  gürlüğüne  ve  kalitesine  olumlu
                etki yaptığını düşünüyorum. Çünkü bazı heceler
                için gırtlaktan farklı sesler çıkartmak durumunda
                kalıyordum. İşe iyi tarafından bakmak gerekirse
                kekeme olmasaydım belki bugünkü Müzeyyen      Görsel 3.3: Müzeyyen Senar
                Senar olamazdım.”
                   Üsküdar Musiki Cemiyetinde Emin Ongan ve Necati Tokay’dan usul, nota ve nazariyat öğrendi. 1933
                yılında radyo programlarına başladı. Benzersiz sesi ve tavrıyla Türk sanat müziğinin başta gelen solistle-
                rindendir.  “Ben şarkıyı söylemiyorum, güfteyi anlatıyorum.” diyerek Şerif İçli’nin deyişiyle şarkılara ruhunu
                verdi. Genç sanatçılara da el veren Senar, Zeki Müren ve Bülent Ersoy’un yetişmesine katkıda bulunmuştur.
                Verdiği konserlerle Anadolu’nun neredeyse bütün illerini dolaştı. Ayrıca Fransa ve Amerika’da konserler ver-
                di. Taş plakları, long playleri , kaset ve CD’leri satış rekorları kırdı.
                   Geniş bir ses alanına sahip olan sanatçının nefes ile ilgili performanslarının da oldukça başarılı olduğu
                gözlemlenir. Sanatçının ses genişliğine sahip lirik karakterde 2 oktavdan fazla alto sesini sanat müziği üslu-
                bunu bozmadan tam anlamıyla kullanabildiği görülmektedir. Ses koyuluğu şarkının karakterine göre lirik
                ya da dramatik özellikler gösterir. Senar’ın düzenli ve disiplinli çalışma hayatı, ses ve solfej eğitiminin usta
                eller tarafından yönlendirilmiş olması sesini korumasını sağlamıştır. Şarkıları gerek solfej yaparak gerekse
                dinleyerek çok kısa zamanda öğrendiği kendi ifadelerinde yer almaktadır. Yorumculuk becerisinin birlikte
                çalıştığı usta müzisyenler sayesinde hızla geliştiği, kendi deneyim ve yeteneğini de katarak klasik üslupta
                yüzlerce şarkıyı yorumladığı görülmektedir. Onlarca besteyi ilk kez yorumlayan Senar, üstün becerisiyle bir-
                çok solist için model niteliğinde bir yorumcudur. Müzeyyen Senar; yaşadığı döneme ait birtakım müziksel
                yenilikleri ilk kez uygulayan kişi olma, geleneksel sahne adabını değiştirerek birçok ilke imza atma, yazılmış
                onlarca besteyi ilk kez seslendirmiş olma özellikleriyle ve renkli sanat yaşamıyla öncü niteliklere sahip örnek
                bir solisttir. Senar, klasik Türk müziği başta olmak üzere, halk müziği eserleri ve sanat yaşamının son dönem-
                lerinde zamanın popüler müzik örneklerini seslendirmiştir. Senar hem yüzlerce klasik Türk musikisi eserini
                yorumlayan bir solist hem de mayalar, zeybekler ve türkülerdeki üstün icrasıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin
                kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün de severek dinlediği bir yorumcudur.
                   Müzeyyen Senar, 8 Şubat 2015’te İzmir’de hayata gözlerini yummuştur.




                                                                AKÜ Akademik Müzik Araştırmaları dergisinden
                                                                  alınarak komisyon tarafından düzenlenmiştir.







                                                                                             HÜSEYNÎ MAKAMI   55
   52   53   54   55   56   57   58   59   60   61   62