Page 42 - ÇALGI TOPLULUKLARI TSM 12
P. 42
1. ÜNİTE ÇEŞİTLİ MAKAMLAR VE ESER UYGULAMALARI II
OKUMA METNI
OKUMA METNI
Aşağıda verilen metni okuyunuz. Metinden yararlanarak müzikle tedavinin faydalarını değerlendirerek dü-
şüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.
MÜZIKLE TEDAVI
Müzik, eski zamanlardan beri insanlar için önemli bir yere sahip olmuştur. İnsanlar üzüntü, sevinç, kahraman-
lık, heyecan, sevgi ve pek çok duygusunu çoğunlukla müzik yoluyla ifade etmeye çalışmıştır. Müzik; insanları bir
hipnoz hâli oluşturarak etkilemiş, zaman zaman kitlelere yön vermiş hatta pek çok medeniyette dinî duygula-
rın güçlenmesinde, hastalıkların tedavisinde oldukça yaygın bir yöntem olarak kullanılmıştır.
…İslâm Medeniyeti tarihinde özelikle tasavvuf ekolü mensupları (sufiler) müzikle uğraşmış, akli ve asabi has-
talıkların müzik ile tedavi edildiğinden bahsetmişlerdir. Türk-İslâm alimleri ve hekimleri Zekeriya Er-Razi (854-
932), Farabi (870-950) ve İbn Sina (980-1037) müzikle tedavinin bilhassa müziğin psişik hastalıkların tedavi-
sinde ilmi esaslarını kurmuşlardır. Farabi, “Kitâbü'l-Mûsika'l-kebîr” adlı eserinde müziğin fizik ve astronomi ile
ilişkisini açıklamaya çalışmıştır.
Türk müziği makamlarının ruha olan etkileri Farabi’ye göre şöyle sınıflandırılmıştır:
1. Rast makamı: İnsana sefa (neşe-huzur) verir.
2. Rehavi makamı: İnsana beka (sonsuzluk fikri) verir.
3. Kuçek makamı: İnsana hüzün ve elem verir.
4. Büzürk makamı: İnsana havf (korku) verir.
5. Isfahan makamı: İnsana hareket kabiliyeti, güven hissi verir.
6. Neva makamı: İnsana lezzet ve ferahlık verir.
7. Uşşak makamı: İnsana gülme hissi verir.
8. Zirgüle makamı: İnsana uyku verir.
9. Sabâ makamı: İnsana cesaret,kuvvet verir.
10. Bûselik makamı: İnsana kuvvet verir.
11. Hüseynî makamı: İnsana sükûnet, rahatlık verir.
12. Hicaz makamı: İnsana tevazu (alçakgönüllülük) verir.
… Er-Razi, Farabi, İbn Sina gibi Türk-İslâm hekimleri psikolojik hastalıklarda ilaç ve müzikle tedavi yöntemlerini
kullanmışlar; bu yöntemler, gerek Selçuklu gerek Osmanlı hekimleri tarafından tatbik edilerek 18. yüzyıla kadar
geliştirilmiştir.
Genel ağdan alınmıştır.
40