Page 112 - ÇALGI EĞİTİMİ KLARNET 12
P. 112

OKUMA PARÇASI:






                         Dinleyici Karşısında Sessizlik
                         1952’de John Cage, seyircinin sabrını tüketecek kadar, dört dakika otuz üç sa-
                         niye boyunca piyanosunun önünde hareketsiz durarak seyirciye söz verdiğinde,
                         karşısındakiler önce bunu kabul etmemişlerdi. İzleyici, ışığın kendi üzerinde ol-
                         duğunu, müzisyenin kendisini izlediğini, kendisinin gösteri haline geldiğini fark
                         edip rahatsız olarak protesto etmiş, tepinmiş, öksürmüş, homurdanmıştı. Cage
                         şunları  yazmıştır:  ‘’Besteci,  tınıyı  kontrol  etme  arzusundan  vazgeçmeli,  aklını
                         müzikten  uzaklaştırıp,  insan  tarafından  yapılan  teorilerden  veya  insana  özgü
                         duyguların  ifadesinden  ziyade,  seslere,  kendileri  olma  imkanını  tanıyan  keşif
                         yolları aramalıdır.’’ Yaptığı, sadece bezgin ve hantal sosyete izleyicisine yönelik
                         alaylı bir kışkırtma değil, aynı zamanda, Roger Caillois’nın  Picasso hakkında
                         yazdığı gibi, dönem sanatının ‘’temizlenmesi’’dir. Sanatçı artık bir mesaj iletmeye
                         değil, yalnızca kendisini dinleyeni konuşturmaya çalışıyordu. Şöyle yazar: ‘’Her-
                         hangi bir şey olması için süreci kısaltıyoruz.’’ Müzisyen, artık sadece sessizliği ile
                         karşı karşıya kalan izleyicilerin tepkilerini izlemektedir.
                         Cage’den sonra başka müzisyenler de aynı yönde ilerler: Bazıları, Terry Riley,
                         Steve Reich veya Luciano Berio gibi izleyicileri bestelerine katarak; başkaları
                         ise, Dj’ler gibi, statülerini ve dinleyici olarak uzmanlıklarını kanıtlayıp, gerçek ya-
                         ratıcılar haline gelmeden önce başkalarının müziklerini karıştırıp çalarak; kimi
                         labirent uzmanları ise, sanal yolculuklarında keşfettikleri müzikleri, karıştırıp ça-
                         larak; kimi labirent uzmanları ise, sanal yolculuklarında keşfettikleri müzikleri,
                         depolama ve dijital transfer cihazları olan MP3 ve Napster ile yorumlayarak, not-
                         lar ekleyerek, kopyalayarak, yapıştırarak ve karıştırarak.
                         Sahnedeki sessizlik, dinleyicilerin arasında, en azından kendilerini müzisyenin
                         yerine koyan veya müzisyen olmaya çalışan bir bölümünde, patırtıya neden olur.
                         Başkalarının müziğini takdir etmekle yetinmeyip, herhangi bir gelir beklemeksi-
                         zin kendi derinliklerinde kendi müziklerini aramaya çalışan bir bölümü içerisinde.








                                                           (Attali J., 2001, Gürültüden Müziğe, Ayrıntı Yayınları, s. 170.)













                                                            110
   107   108   109   110   111   112   113   114   115   116   117