Page 154 - THM TEORİ VE UYGULAMASI (ORTAK-TSM) 12
P. 154

OKUMA METNI




                              ANADOLU’DA MÜZIKLI SOHBET TOPLANTILARI



                  Sohbet toplantıları; özellikle kış geceleri, haftanın belli günlerinde bir araya gelinen disiplinli ve kurallı
               toplantılardır. Haftada bir kez olmak üzere cuma veya cumartesi günleri gerçekleştirilen bu toplantılar, ak-
               şam saatlerinde başlayıp gece geç saatlere kadar sürer (Görsel 5.1).
                  Sohbet toplantıları yörelere göre şöyle isimlendirilir: Balıkesir Dursunbey’de “Barana”; Çankırı, Isparta,
               Akşehir ve Simav’da “Yâren” (Yâran); Şanlıurfa’da “Sıra Gecesi”; Elazığ’da “Kürsübaşı”; Van’da “Oturmah”;
               Antalya’da “Kef”, “Keyif”; Adıyaman, Mardin ve Artvin’de “Arifane”, “Harefene”, “Arfana”, “Harfana”; Diyar-
               bakır’da “Velime Geceleri” vb. Anadolu dışında Doğu Türkistan’dan Balkanlara kadar çeşitli Türk toplu-
               luklarında da özellikle kış geceleri haftanın belli günlerinde periyodik olarak sürdürülen sohbet toplantıları
               vardır. Bu toplantılar Doğu Türkistan’da “Meşrep”, Kırgızistan’da “Coro Bozo”, Uygurlarda “Kök Meşrebi”,
               Özbekler’de “Geşdek”, Kırım Karay Türklerinde “Konuşma”, Bulgaristan’da “Muhabbet” ve “Mabet” adları
               ile anılmaktadır. Bütün bu farklı coğrafyalarda gerçekleştirilen sohbet toplantılarında hiyerarşik düzenin,
               disiplinin, kuralların ve içeriklerin aynı kökten beslenen bir ağacın dallarıymışçasına benzerlik göstermesi
               dikkat çekicidir.
                  Birçok araştırmacı “sohbet” geleneğinin kökenini açıklarken esnaf ve sanatkârların mesleki bir birliği
               olan Ahi Teşkilatını ele alır. Akşamları toplanılarak yenilip içilen ve türküler söyleyip oyunlar oynanan toplan-
               tılar düzenleyen Ahi Teşkilatı, 13. yy. Anadolu’sunda ekonomik ve toplumsal bir yapılanma olarak ön plana
               çıkmıştır. Bazı araştırmacılar ise sohbet toplantılarının kökeninin Ahiliğin de ötesinde bir geçmişte aranması
               gerektiğinden; Eski Türk topluluklarında “toy” ve “şölen” gibi eğlenceler vasıtasıyla bir araya gelen insanla-
               rın belirli kural ve gelenekler çerçevesinde toplantılar gerçekleştirmiş olduklarından bahseder.
                  Bugünkü sohbet toplantılarının anlayışındaki en eski sohbet toplantısı örneği on sekizinci yüzyılın son
               dönemlerinde İstanbul’da kış geceleri yapılmış olan “Helva Sohbetleri” dir. Dönemin yegâne eğlence biçimi
               olan “Helva Sohbetleri”, kış aylarında birkaç arkadaşın masraflarını ortaklaşa karşıladıkları, sohbet esna-
               sında helva da yapılan eğlencelerdir.
                  Sohbet toplantılarında masrafların ortaklaşa veya bir ya da birden fazla üyenin sırayla toplantıya ev
               sahipliği yapmaları suretiyle karşılandığı görülmektedir. Sohbet toplantılarının önemli bir kısmının ismi de
               bu uygulamayla örtüşecek şekilde “sıra”, “sıra gecesi” şeklinde anılmaktadır. Masrafların ortaklaşa payla-
               şılması anlamına gelen “arifane” sözcüğü de birçok toplantıya isim olmuştur. Bu sözcüğün farklı yöresel
               ağızlardaki kullanımları olan “arfana”, “harefene”, “harfana” gibi adlandırmalara da sıkça rastlanmaktadır.
                  Sohbet toplantılarında görülen uygulamalarda birisi türküler eşliğinde yöresel halk oyunlarının oynan-
               masıdır. Toplantılarda  ayrıca  mâniler,  bilmeceler,  tekerlemeler  söylenir;  fıkralar,  halk  hikâyeleri  anlatılır;
               orta oyunları oynanır; bu oyunlarda kasıtlı olarak hata yapanlara komik cezalar verilir. Böylelikle geleneğin
               eğlence işlevi de yerine getirilmiş olur. Toplantılarda denetimi sağlayıp kuralların doğru şekilde işletilmesi
               amacına yönelik olarak yönetici ve hizmeti sağlamakla görevli kişiler bulunmaktadır. Yönetici sayısının bir
               ile beş kişi arasında değiştiği görülmektedir. Hizmeti sağlamakla görevli kişi sayısının da en az bir en çok
               üç kişi olduğu görülür. Bu kişilerin topluluk içerisindeki görev, konum ve işlevleri bütün yörelerde benzerlik
               gösterir.
                  Bazı toplantılarda, topluluğu oluşturan üye sayısı ile ilgili herhangi bir sınırlama veya kural görülmezken
               bir kısmında ise üyelerin sayısıyla ilgili uyulması gereken kurallar ve uygulamalar vardır. Örneğin Simav
               Yâren toplantıları 25-30 kişiden oluşur. Akşehir Yâren geleneğinde ise topluluğu oluşturan üye sayısında
               herhangi bir sınırlama yoktur ancak “V” biçimindeki oturuş düzeninin sağlanması için grubu tek sayılardan
               oluşturmaya dikkat ederler. Afyon Gezek geleneğinde ise topluluk yaklaşık olarak 10–12 kişilik bir üye sa-
               yısından oluşturulur.
                  Toplantılar başlamadan önce yöneticilerin belirleneceği veya eski yöneticilerin göreve devam edeceği,
               topluluğa katılmak isteyenlerin durumlarının görüşüleceği, yemek çeşitlerinin kararlaştırılıp, müzisyenlerle
               ilgili bağlantıların yapılacağı, yani toplantıların genel işleyişinin belirlenip sınırlarının çizildiği bir “ ilk toplantı”
               yapılır.
                  Sohbet toplantıları; hoşça vakit geçirme, eğlenme ve eğlendirme, kültürel değerlere, toplumsal kurum-
               lara ve törenlere destek verme, eğitim ve kültürün genç kuşaklara aktarılmasının yanı sıra, sohbet üyelerini
               toplum için örnek birer birey olarak şekillendirmeye yarayan kültür miraslarımızdır.




                                                            152
   149   150   151   152   153   154   155   156   157   158   159