Page 127 - GÜREŞ

G

geleneksel: Geleneğe dayanan, gelenekle ilgili olan, ananevi, tradisyonel.

grand teknik: 1.Büyük 2. Muhteşem, görkemli teknik.
grekoromen: Yüze, boğaza dokunmama, belden aşağısını tutmama, ayaklarla oyun

yapmama vb. kuralları olan güreş türü.

guinness: Uluslararası rekorlar kitabı.
güreşçi: Güreş yapan, güreşen kimse, pehlivan.

H

hamle: İleri atılma, atılım, saldırış, savlet.
heybet: İnsanlara korku ile birlikte saygı uyandıran görünüş, büyüklük, ululuk.

J

jübile: Bir sanat veya spor dalında uzun süre çalışanların onuruna düzenlenen kutlama
töreni.

jüri: 1. Seçiciler kurulu. 2. huk. Hakem heyeti.
K

karakucak: Kökeni Orta Asya’ya uzanan, serbest stilde, yağ sürülmeden yapılan en eski,

geleneksel Türk güreşi.
kasnak: Pehlivanların giydikleri kispetin bele gelen bölümü.

kategori: Aralarında herhangi bir bakımdan ilgi veya benzerlik bulunan şeylerin tamamı,
grup, ulam.

kehribar: Süs eşyası yapımında kullanılan, açık sarıdan kızıla kadar türlü renklerde, yarı

saydam, kolay kırılır ve bir yere hızlıca sürtüldüğünde hafif cisimleri kendine çeken, fosilleş-
miş reçine, samankapan, kılkapan.

kispet: Yağlı güreşte pehlivanların giydikleri, belden baldıra kadar uzanan, dar paçalı meşin

pantolon.
kombine: 1.Toplu. 2.Bir spor dalında değişik türdeki yarışmaların sonuçlarına göre birleşti-

rilmiş derecelendirme, toplam puana göre değerlendirme.

komite: Alt kurul.
kondisyon: Fiziksel ve ruhsal bakımdan bir sporcunun durumu.

koordinasyon: Biyolojik sistemlerde uyumlu bir sonuç elde etmek üzere uygun bir iş birliği
hâlinde çalışma. Kan hareketlerindeki düzenleştirme gibi.

köprü: Vücudun, sırt yere dönük olarak el-taban, baş-taban ya da el-diz, baş-diz dayanak

yüzeyleri arasında yay biçimi dayalı bulunduğu durum.

125