Page 183 - 3 Adım TYT Türkçe
P. 183
TÜRKÇE TYT 2.
ADIM
Noktalama İşaretleri - 1
1. Çaresiz bir şekilde attım kendimi sokağa ( ) Kediler, köpekler 4. (I) Nikolay Petroviç, yas süresi biter bitmez onun-
bile inzivada ( ) ışığı yanan tek ev yok ( ) Bari birkaç cırcır la evlenmiş; babasının yardımıyla girdiği Bayındırlık
böceğinin sesi ( ) Hafif bir rüzgâr esintisi ( ) Bakanlığındaki görevinden ayrılmıştı. (II) Karısıyla beraber
Orman Enstitüsü’nün yakınındaki şehirde temiz bir evde
Bu parçada yay ayraçla gösterilen yerlere aşağıdaki nok-
yaşadılar. (III) Mutlu, sakin bir hayat geçiriyor, birbirlerin-
talama işaretlerinden hangileri sırasıyla getirilmelidir?
den de hiç ayrılmıyorlardı. (IV) Birlikte kitap okur, dört elle
A) (…) (,) (,) (.) (!) piyano çalar; düetler söylerlerdi. (V) Bu evde mutluluğu
katlanarak, rüya gibi günler yaşamaya devam etti uzun yıl-
B) (!) (;) (.) (…) (!)
lar boyunca.
C) (!) (,) (;) (.) (…)
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir
D) (.) (;) (.) (…) (…)
noktalama yanlışı yapılmamıştır?
E) (.) (...) (.) (…) (.)
A) I B) II C) III D) IV E) V
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde noktalı virgül yanlış
kullanılmıştır?
A) Şehre giden bu ara yolda bataklık misali çamurlar, dik yo- 5. Virgülün kullanım alanlarından biri de bir kelimenin kendisin-
kuşlar, sert virajlar vardı; ana yoldan gidenlerse asfaltlı, den sonra gelen kelime veya kelime gruplarıyla yapı ve an-
geniş, düz bir yolun keyfini çıkarırdı. lam bakımından bağlantısı olmadığını göstermek ve anlam
karışıklığını önlemektir.
B) Yazar, yıllarca bu fikri savunmuştu; şimdi vazgeçip aksini
söylese insanlara ne derdi? Aşağıdakilerden hangisinde bu açıklamayı örneklendi-
C) Dost gözü; hiçbir zaman kusurları görmez, açık arayanın ren bir kullanım vardır?
gözüyse en ufak bir hatayı bile görür.
A) Evet, kırk seneden beri Türkçe merhale merhale Türkleşiyor.
D) Kutsal mekân; ufukta pamuk yığını bir bulutun altında,
B) Bu akşam Ordu’ya gidiyor musunuz, diye sordu.
ziyaretçilerin kalabalığı arkasında, sonsuz bir huzurun
içinde görünmeye başladı. C) Bu, benim gibi esnaflar için hiç zor olmaz.
E) At ölür, meydan kalır; yiğit ölür, şan kalır. D) ERGİN, Muharrem, Dede Korkut Kitabı, Ankara, 1958.
E) Bu gece, eğlenceleri içlerine hiç mi hiç sinmedi.
3. Hayrullah Efendi, duvar dibinden sinsi sinsi yürüyerek cama
yaklaştı ve eğilip iki turşu kavanozunun arasından içeriye
göz attı.
Aşağıdakilerin hangisinde virgül bu cümledeki işleviyle
kullanılmıştır?
A) Van, memuriyetimin ilk yıllarını geçirdiğim eşsiz şehir, be- 6. Kırk yaşlarında bir beyefendi geniş caddedeki hanın alçak
nim için unutulmaz güzellikler ifade ediyordu. eşiğine çıktı ( ) geniş yüzlü, ak sakallı, donuk donuk bakan
B) Bu olayda yaşanan aksaklıkların sorumluluğunu üzerime genç uşağına dönerek ( ) “Pyotr ( ) daha gelen giden yok
alıp bundan önemli dersler çıkardığıma emin olabilirsi- mu ( )” diye sordu.
niz, dedi.
Bu parçada parantezle ( ) belirtilen yerlere, aşağıdaki
C) Bütün sokakları, bütün evleri, kaldırım taşlarına ve duvar- noktalama işaretlerinden hangisi sırasıyla getirilmelidir?
ların sıvası dökük yerlerine kadar tanıyordu.
A) (,) (;) (,) (?)
D) Bu evde ikinci planda kalmaktan bıkmış, çocukların ken-
B) (;) (:) (,) (?)
disine hiç ehemmiyet vermeyen tavırlarından sinirlenir
olmuştu. C) (;) (,) (,) (?)
E) Koltuktaki adam, jilet almaya giden çırağın arkasından bir D) (;) (:) (;) (!)
süre baktıktan sonra gözlerini yeniden kapamıştı. E) (,) (;) (,) (!)
181