Page 187 - Tarih 9 | Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 187
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TARİH 9 98
5. ÜNİTE > İslam Medeniyetinin Doğuşu Kazanım 9.5.1: İslamiyet’in doğuşu sırasında Arap Yarımadası, Asya, Avrupa ve Afrika’nın genel
durumunu açıklar.
Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi Alan Becerileri: Tarihsel Analiz ve Yorum Becerisi
Etkinlik İsmi CAHİLİYE ÇAĞINDA ARAPLAR 20 dk.
Amacı İslamiyet öncesinde Arap Yarımadası’nın siyasi, sosyal, ekonomik ve dinî durumunu değerlendirme. Bireysel
Yönerge Aşağıdaki soruları verilen metinlerden hareketle cevaplayınız.
METİN 1
“Mekke ve Yesrib (Medine) halkı - bilhassa Mekke halkı - ticari ve içtimai durumları itibariyle
Arap kavminin en nüfuzlusu vaziyetinde bulunuyordu; fakat Hicaz ve Necid Arapları onların
hâkimiyetlerini kabul etmezlerdi. Arap kabilelerinin çoğu gelip Kâbe’yi ziyaret ve tavaf ederek
haccı ifa ederlerdi. Fakat o devirde Arap Yarımadası’nda Kâbe’yle rekabet etmek isteyen yüz ka-
dar tapınak vardı. Kâbe’ye olduğu gibi onlara da saygı gösterirler, hediyeler verirler, etraflarını
tavaf ederler ve onlar için kurban keserlerdi. Onların da bakıcıları (kayyum) ve muhafızları (hâ-
cib) vardı.”
Çağatay, N. (1957). İslam’dan Önce Arap Tarihi ve Cahiliye Çağı. Ankara: Ankara Üniversitesi İlâhiyat
Fakültesi Yayınları. (s.80’den düzenlenerek alınmıştır.)
METİN 2
“Araplarda, bilhassa Hicaz Bölgesi’nde, dünyanın başka bölgelerinde görülen şekilde kuvvetli bir
merkezî hükûmet mevcut değildi. Yemen’de, Basra Körfezi’nde ve Suriye’nin güney bölgesinde
kurulan emirliklerde, hükümdarın soyuna veya hâkim sülaleye bağlı olmak, asalet vesilesi teşkil
ediyordu. Hicaz’da da kuvvetli bir kabileye mensup olmak, diğer kabilelere karşı övünmeyi temin
ediyordu. Bu bakımdan yani mensup oldukları soyu iyi tanımak için soy kütüğü bilimi önemli
idi.”
Çağatay, N. (1957). İslam’dan Önce Arap Tarihi ve Cahiliye Çağı. Ankara: Ankara Üniversitesi İlâhiyat
Fakültesi Yayınları. (s.101’den düzenlenerek alınmıştır.)
METİN III
“Cahiliye Dönemi’nde genel olarak orta ve aşağı tabakalarda kadının hiç bir önemi ve rolü yoktu.
Bu durum zaten doğuşta başlıyordu. Bir adamın erkek çocuğu doğarsa sevinir, şenlik yapar; kız
çocuğu doğarsa utanır ve bir suç işlemiş duruma düşerdi. Bilhassa aşağı tabakalarda kadının
kocası yanındaki değeri, onun mülkiyetinde olan malların değerinden fazla değildi.”
Çağatay, N. (1957). İslam’dan Önce Arap Tarihi ve Cahiliye Çağı. Ankara: Ankara Üniversitesi İlâhiyat
Fakültesi Yayınları. (s.121’den düzenlenerek alınmıştır.)
185