Page 234 - Türk Dili ve Edebiyatı - 9 | Beceri Temelli
P. 234

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü                          TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 9        120

                                     Metnin tema ve konusunu belirler.
             6.ÜNİTE > Tiyatro    Kazanım A.3.3.
             Alan Becerileri: Okuma Becerisi  Genel Beceriler: Bilgi Okuryazarlığı Becerisi
             Etkinlik İsmi                TİYATRO ESERİNDE KONU VE TEMA                          25 dk.
             Amacı      Olaylardan ve kişilerden hareketle metnin konusu ve teması ile ilgili düşüncelerini ifade edebilmek.  Bireysel

             Yönerge  “Reis Bey” adlı metni okuyunuz ve soruları bu metne göre cevaplayınız.

                                                     REİS BEY
               (...)

               REİS BEY: Yazık, yazık!.. Avrupa, felsefe tahsili, şu bu, derken, her şeyde yarım kalmak; sonra her
               türlü serserilik, nihayet anne katilliği; neticede ıstıraptan erimek... Ağlanacak hâl...
               MAHKÛM: Etmeyin Reis Bey, siz ağlayamazsınız! Ağlayabilseydiniz anlayabilirdiniz!
               REİS BEY: Siz de benim hakkımda hüküm veriyorsunuz.
               MAHKÛM: Bir kere de ben vereyim Reis Bey; hem de sehpadan, tepeden, en yüksek kürsüden hü-
               küm vereyim... Siz merhametten, acıma duygusundan yalnız kötülük doğacağına inanmışsınız. Yerin-
               de haklısınız. Fakat ondan ne büyük iyilik doğacağını unuttuğunuz için, en büyük hakkı kaybediyor-
               sunuz. Rahmet, kaldırılmış sizin kalbinizden... Buz çölünde yol alıyorsunuz!
               HAPİSHANE MÜDÜRÜ: (Mahkûm'a) Bu kadar vaaz yeter!
               (...)
               KÖYLÜ MÜŞTERİ: Merhamet edin efendim!

               REİS BEY: Sen de mi öğrendin bu lâfı? (Kâtibi'yle Taşralı Müşteri'ye doğru) Ne kelimeler, ne duygular
               var; öğretemiyoruz da sıra merhamete geldi mi herkes ezbere biliyor. Ağızların iğrenç sakızı!

               OTEL KÂTİBİ: Merhamet suç mu efendim?
               REİS BEY: (Gayet sert) Hem de idamlık... (Taşralı Müşteri Otel Kâtibi’ne döner.)

               TAŞRALI MÜŞTERİ: Taştan mı, demirden mi bu adam?
               OTEL KÂTİBİ: Makine adam... Kanun makinesi... Tek yanlışsız çalışır.
               TAŞRALI MÜŞTERİ: Hiç acıdığı olmaz mı?

               OTEL KÂTİBİ: Acımak mı? Ne diyorsun sen? Bir gece otelde bir intihar vakası oldu. Bütün otel ayağa
               kalktı. Onun tüyü bile kıpırdamadı. Gelen polislere, odamda yazımı yazıyordum, dedi; on günlük
               uzaktaymışım gibi hiçbir şeyden haberim olmadı, dedi. Her gece olduğu gibi üst üste kahvelerini içti,
               yazısını bitirdi, uykusunu uyudu. Sabahleyin Savcı, ölünün yüzünü açıp binbir rica ile ona gösterdiği
               zaman şu sözü söyledi; «Benden, merhametin öldürdüklerine merhamet beklemeyiniz!»... Bu sözü
               kulağımdan hiç gitmez.
               (...)

               BİRİNCİ GARDİYAN: (Pencereden bir göz atıp ilerler, bir ayağını iskemleye koyar.) Bana bak sen, bir
               gün onu revire ben götürdüm. Saatlerce, Allah’ım, hakikati sen biliyorsun, göster diye sayıkladı. Bir
               aralık gelip giden doktor da dedi ki: Bir adam yalan söyleyebilir fakat yalan sayıklayamaz.
               İKİNCİ GARDİYAN: Vay canına! Çocuk pisi pisine gidiyor desene!..

               (Uzaktan, taş zemin üzerine vurulmuş bir tahta iskemle sesi... Birinci Gardiyan elleriyle yüzünü kapar.)
               (...)
               RADYODA KADIN SPİKERİN SESİ: Şimdi, Baro Reisi büyük cezacımızın, «Tarihte Adli Hatalar»
               isimli konuşmasını dinleyeceksiniz...



                                                                                                   233
   229   230   231   232   233   234   235   236   237   238   239