Page 26 - Tarih 10 | Çalışma Defteri-3
P. 26

CEVAP ANAHTARI


                 EŞLEŞTİRME                       BOŞLUK DOLDURMA                         ÇOKTAN SEÇMELİ
                                        1.  Cihan Hâkimiyeti   11. Fetret Devri
          1.EŞLEŞTİRME    2.EŞLEŞTİRME  Mefkûresi           12.Süleyman Çelebi/ Çelebi   1.  D       7.  A
           1.  B   7. E              1.  B              2.  Timur  Mehmed/ İsa Çelebi  2.  E         8.  C
                                        3.  Yıldırım Bayezid  13.Karesioğulları Bey liği
          2.  A   8. İ      2.  C       4.  II. Murad       14. Gulâm Sistemi          3.  B         9.  B
          3.  D   9. I                  5.  Abdalân-ı Rûm   15. Alâeddin Paşa/         4.  C         10. B

          4.  F   10. G     3.  Ç       6. Tımar Sistemi    Çandarlı Kara Halil
                                        7.  Devşirme
                                                            16. Reaya
                                                                                       5.  D         11.  A
          5.   Ç   11. H                8  İkta             17.  Ankara Savaşı
                            4.  A       9.  Şeyh Bedreddin  18. Orhan Bey              6.  C         12. E
          6.  C                         10. Has
                                                        AÇIK UÇLU
          1.  İlk Türk Devletlerindeki "Türk Cihan Hâkimiyeti Mefkûresi” anlayışına göre devlet kurma ve yönetme yetkisinin ilahi
            olarak hükümdara verildiğine inanılmış ve buna kut inancı denmiştir. Oğuz Kağan Destanı ve Kök Türk Kitabelerinde
            de geçen kut inancı gereği, Türk kağanının sadece Türklerin değil tüm dünyanın hükümdarı olduğuna inanılmış ve
            fetihler de bunun için gerçekleştirilmiştir.
         2.  Oğuz Kağan’a göre gök, Türk devletinin otağı, güneş ise bayrağıdır. Türk inanışına göre Türk kağanı, göğün altındaki
            bütün ülkelerin hükümdarı gibi düşünülmüş ve bu durum Hun, Kök Türk ve Selçuklu devlet geleneğinde çok açık bir
            motif olarak işlenmiştir. Kaşgarlı Mahmut bunu "Tanrı devlet güneşini Türklerin burcunda doğdurmuş, göklerdeki
            dairelere benzeyen devletleri onun saltanatı etrafında döndürmüş, yeryüzünün hâkimi yapmıştır.” şeklinde ifade
            etmiştir. Türk Cihan Hâkimiyeti Mefkûresi, İslamiyet’in kabulünden sonra Nizam-ı Âlem fikri ile birleşerek Osmanlı
            Devleti tarafından ileri seviyeye taşınmıştır.
         3.  Türklerde hiçbir devirde önemini yitirmeyen bu ideal Osmanlı Devleti ve Timur Devleti’nde olduğu gibi zaman
            zaman askeri ve siyasi mücadeleye dönüşmüş ve olumsuz sonuçlar doğurmuştur.


                                                     BECERİ TEMELLİ-I
         OSMANLI’NIN İLK SAVAŞÇILARI
          1.  Orhan Bey dönemine kadar düzenli birlikler bulunmamaktadır. Sefer zamanı yapılan duyurularla asker toplanırdı.
            Toplanan bu askerler arasında derviş, alperen, aşiret kuvvetleri gibi farklı unsurlar yer alırdı. İlk düzenli birlikler,
            yaya ve müsellemler Orhan Bey döneminde oluşturulmuştur.
         2.  Savaş olacağı zaman birliklerin toplanması ve gerekli düzenin sağlanması konusunda aksamalar yaşanmıştır. Yapılan
            savaşlarda ve uzun süren kuşatmalarda düzensiz birliklerin yetersiz olduğu görülmüştür. Beyliğin sınırlarının
            genişlemesi ve fetihlerin artmasıyla her an savaşa hazır olan düzenli birliklere ihtiyaç duyulmuştur.
         3.  Asya Hun İmparatoru Mete Han tarafından Türk ordusu 10’lu teşkilat sistemine göre oluşturulmuştur. Orhan Bey
            döneminde de düzenli birlikler, Mete Han’ın kurduğu askerî teşkilata göre oluşturulmuştur.
         4.  Bir devletin varlığını sürdürebilmesi, bağımsızlığını sağlayabilmesi ve güçlenebilmesi için askerî güç çok önemlidir.
            Osmanlı Devleti’nin savaşlarda büyük zaferler kazanması ve sınırlarını genişletmesi güçlü bir orduya sahip olmasıyla
            mümkün olmuştur. Osmanlı Devleti’nin kurulduktan kısa bir süre sonra bir dünya gücü hâline gelmesinde disiplinli
            ve güçlü bir orduya sahip olmasının önemli payı vardır. Günümüzde de bir devletin askerî açıdan güçlü olması gerek
            bölgesel gerek uluslararası alanda ona önemli bir üstünlük sağlar.
         5.  İlk Türk toplumlarında eli silah tutan herkes asker sayılmıştır. Bu yüzden Türkler için “ordu millet” tabiri kullanılmıştır.
            Osmanlı Devleti’nin kuruluş sürecindeki asker toplama yöntemine baktığımızda da “ordu millet” anlayışının devam
            ettiği görülmektedir. Devletin ihtiyaçları doğrultusunda gerektiğinde eli silah tutan herkes askere alınmıştır.

                                                    BECERİ TEMELLİ-II

         ALPLER VE GAZİLER
          1.  Osmanlı Devleti’nin ilk düzenli birlikleri Orhan Bey döneminde kurulmuştur. Bu tarihe kadar farklı muharip
            unsurlardan oluşan birliklerle seferlere gidilmiştir. Bu birlikler arasındaki en önemli güçlerden biri de Alplerdir.
            Alplerin Ertuğrul Gazi’ye bağlılıkları, birlik ve beraberlik içinde hareket etmeleri ve cesur savaşçılar olmaları gibi
            özellikleri sayesinde başarılı bir fetih politikası takip edilmiştir.
         2.  Ertuğrul ve Osman Gazi’nin silah arkadaşları olan Akçakoca, Abdurrahman Gazi, Hasan Alp, Konur Alp, Turgut Alp,
            Aykut Alp, Gündüz Alp, Saltuk Alp, Köse Mihal, Samsa Çavuş ve Kara Ali yaptıkları başarılı fetihlerle devletin kuruluş
            sürecinde önemli rol oynamışlardır. Aynı zamanda fethettikleri şehirlerin idare ve imar işlerini de üstlenmişlerdir.
         3.  İnegöl, Akyazı, Düzce, Bolu, Mudurnu, Kandıra, Samandıra, Aydos, Kara Çepiş, Alb/Ebe suyu hisarları, Köprühisar,
            Bursa.
         4.  Cesur, yiğit, kahraman, azimli, güvenilir, iyi silah kullanabilen kişiler olduklarını söyleyebiliriz.

                                            ORTAÖĞRETİM    26 TARİH-10
                                        GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
   21   22   23   24   25   26   27   28