Page 22 - Coğrafya 11 | Çalışma Defteri - 4
P. 22
CEVAP ANAHTARI
EŞLEŞTİRME
1. C 2. E 3. D 4. B 5. A 6. Ç
BOŞLUK DOLDURMA
1. Sulama 2. Nadas 3. Islah etme 4. Plantasyon tarımı 5. Pamuk 6. Fındık 7. Kıyı 8. Kıl keçisi
9. Kümes hayvanları 10. Gayrisafi millî hâsıla 11. Kültür balıkçılığı 12. Bor mineralleri 13. Oltu taşı
14. Taş kömürü 15. Jeotermal enerji 16. Güneş 17. Nükleer santral 18. Soma
ÇOKTAN SEÇMELİ
1. D 2. C 3. D 4. A 5. D 6. E 7. B 8. B 9. C 10. A 11. E 12.E 13. B 14. C 15.A
AÇIK UÇLU SORULAR
1. Türkiye fiziki haritası incelendiğinde Türkiye'de yükselti ortalamasının fazla, yer şekillerinin engebeli olduğu görü-
lür. Özellikle bazı alanlarda yükseltinin kısa mesafelerde değiştiği, eğim ve engebenin fazla olduğu dikkat çekmektedir.
Türkiye akarsu haritası incelendiğinde ise akarsu ağının sık olduğu söylenebilir. İki harita karşılaştırıldığında birçok
akarsuyun engebeli bölgelerde bulunduğu görülmektedir. Türkiye'nin yüksek ve engebeli olması, bu engebeli alanlarda
birçok akarsuyun bulunması hidroelektrik potansiyelinin yüksek olmasını sağlamıştır.
2. Bu santrallerdeki faaliyetler esnasında zehirli atık oluşmadığından enerji üretiminde çevreyle ilgili büyük problem-
lere rastlanmaz. Fakat hidroelektrik santrallerin doğal yaşamı tehdit edebilen bir yönünün olduğu unutulmamalıdır. Bu
santrallerin inşaatı esnasında oluşan toz, gürültü, trafik ve hafriyatın çevreye olumsuz etkileri söz konusudur. Bunların
yanı sıra barajlı hidroelektrik santraller; bulunduğu yerdeki doğal, tarihî ve kültürel varlıkların su altında kalmasına ne-
den olabilmektedir. Baraj havzasında bulunan toprak ve bitkilerin sular altında kalmasıyla bölgedeki ekosistemin zarar
gördüğünü söylemek mümkündür.
3. Türkiye; hidrolik enerji, rüzgâr enerjisi, jeotermal enerji, güneş ve biyokütle enerjileri gibi yenilenebilir enerji kay-
nakları açısından zengin bir potansiyele sahiptir.
BECERİ TEMELLİ
1. Madenler ve onlardan elde edilen mamul maddeler hayatımızın her alanında yer tutmaktadır. İnfografik görselde
bunların sadece bir kısmına yer verilmiştir. Madenler, birbirinden farklı çok sayıda maddenin üretimi için de kullanılmak-
tadır.
2. Toplam ihracat içerisinde madenciliğin oranı %2,90 iken madencilikle ilgili mamul maddelerin oranı %65’in üzerinde-
dir. Dolayısıyla madenlerin saf hâlde ihraç edilmesi yerine mamul maddelere dönüştürülerek satılması daha fazla gelir
elde edilmesini sağlamaktadır.
3. Görselden de anlaşılacağı üzere mamul maddeler, hayatımızın her alanında önemli bir yer tutmaktadır. Bu durum,
madenlere olan ihtiyacı her geçen gün daha da artırmaktadır. Türkiye, maden çeşitliliği bakımından zengin bir ülkedir.
Bu durum, gerek madencilik gerekse madenciliğe bağlı mamul maddelerin ihracatımızda önemli bir yer tutmasını sağla-
mıştır. Ülkemizin maden varlığı, hem stratejik hem ekonomik anlamda ülkemize çok önemli katkılar sağlayacaktır. Ayrıca
kömür, doğal gaz gibi madenler, başta sanayi olmak üzere birçok alanda enerji kaynağı olarak kullanılmaktadır.
4. Madenciliğin Türkiye’nin toplam ihracatı içerisinde mamul maddelere göre çok düşük olması, madenlerin yeni mamul
maddelerin üretiminde kullanılmasının önemini ön plana çıkarmaktadır. Bu açıdan bakıldığında teknolojinin gelişme-
siyle ortaya çıkacak her yeni alan ve var olan maddelerin üretimi amacıyla mamul madde üretiminin artırılması gerek-
mektedir. Ayrıca katma değeri yüksek ürünlerin ülkemizde üretilebilmesi için yapılacak her türlü yatırım ve çalışma son
derece önemlidir.
v ORTAÖĞRETİM
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 22 COĞRAFYA-11