Page 34 - T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük | Çalışma Defteri 6
P. 34

CEVAP ANAHTARI



                                                   BECERİ TEMELLİ-1

          1. Türkiye yurtta sulh cihanda sulh anlayışı ile barışçıl bir politika takip etmiştir. Balkan Antantı da bu politikanın en
          somut göstergelerinden biridir. Türkiye’nin bu ittifaka öncülük etmesi, barışı korumaya çalıştığını ve iş birliğine önem
          verdiğini göstermektedir. Türkiye, Balkan Antantı içerisinde yer alarak batıdaki sınırlarının güvenliğini sağlamıştır.

          2. Bulgaristan ve Arnavutluk, revizyonist bir politika takip ettikleri ve İtalya’nın etkisi altında bulundukları için Balkan
          Antantı’ nda yer almamışlardır.

          3. Balkan Antantı, küçük devletlerden oluşmaktaydı ve büyük devletlere karşı sınırların korunması hususunda zayıf
          kalmıştır. Büyük devletlerin saldırılarına karşı sınırlarını koruyabilecek güçlü ve etkili bir iş birliği sağlanamamıştır.
          Balkan devletleri olan Bulgaristan ve Arnavutluk’un paktta yer almamalarından dolayı Balkanlarda tam olarak birlik
          sağlanamamıştır. Antantın sadece askerî ittifak üzerine kurulmuş olmasından dolayı zamanla askerî koşullar değişin-
          ce ittifak önemini kaybetmiştir.

          4. Atatürk Dönemi’nde Türk dış politikasının temel özellikleri şunlardır: Bağımsızlıktan asla taviz vermemek, diğer
          devletlerle barışçıl ilişkiler kurmak, gerçekçi bir politika oluşturmak, bölgesel ve uluslararası alanda iş birliğine önem
          vermek, karşılıklı çıkarlar gözetilerek sorunları çözmeye çalışmak.



















                                                  BECERİ TEMELLİ-2

          1. Olumsuz sonuçlar: Savaşan ülkelerde üretimde yer alan genç nüfus askere alındığı için üretim azalır. İhtiyaç mad-
          delerine savaş koşullarında kolay erişilemeyeceği için fiyatlar artar. Ayrıca savaş sonrasında ise fazla üretim yapan
          üreticiler bu ürünlerini satamadığında ürünlerini düşük fiyattan satmak zorunda kalabilirler. İşletmeler borçlarını
          ödeyemeyince iflas ederler ve işsizlik sorunu ortaya çıkar.

          Olumlu sonuçlar: Savaş, bazı alanlarda üretimin ve buna bağlı olarak iş gücü ihtiyacının artmasına neden olur. Asker
          alımları ve iş gücü ihtiyacı doğrultusunda işsizlik oranları düşer. Savaş koşullarında bazı iş kollarında üretim artar.
          Savaş koşullarında zor şartlarda üretilen ürünlerden elde edilen kazanç da buna bağlı olarak yüksek olur.


          2. Bir alanda üretimin artması için o üretim kolunda çalışan işçi sayısının da artması gerekir. Fakat çeşitli sebeplerle
          üretim sağlayan sektörlerde yaşanabilecek sıkıntılar, işyerlerinin iflasına ve kapanmasına yol açıp insanların işsiz kal-
          masına sebep olabilir.
          3. Bir ülkede yaşanan sıkıntılar, başka ülkeleri de etkileyebilir. Örneğin 1929 yılında ABD’de yaşanan ekonomik buh-
          ran, başta Avrupa olmak üzere bütün dünya ülkelerini olumsuz etkilemiştir. Bu nedenle en uzakta meydana geldiği
          düşünülen olumsuz bir durumun dünyanın diğer bölgesindeki herhangi bir ülkede sıkıntıya yol açabilecek gelişmeler
          doğurabileceği unutulmamalıdır. Bunun için dünyadaki tüm ülkeler arasında açıklık ve iyi niyet anlayışı bulunmalıdır.
          Sorunlara karşı tüm ülkeler birlikte hareket etmeli, birbirlerine yardımcı olmalıdır.


          4. 1929 Ekonomik Buhranı’ nın yarattığı en büyük siyasi sonuç, II. Dünya Savaşı’nın çıkmasına zemin oluşturmasıdır.



                                            ORTAÖĞRETİM    34  T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK-12
                                        GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
   29   30   31   32   33   34   35   36   37   38