Page 57 - Coğrafya 12 | 2.Ünite
P. 57
KÜÇÜK BİR SAFRANBOLU TURU
Safranbolu, güzelliğini 17. yüzyılda Yunanistan’dan başlayıp Karadeniz’e uzanan bir ticaret yolu üzerinde
olmasına borçlu. 18. yüzyıl itibariyle bu işten zengin olan tüccarlar kendilerine hem kasabanın Çarşı diye
bilinen kısmında hem de yazın sıcağında dağlardan esen rüzgârın keyfini sürebilecekleri Bağlar mevkiinde
büyük konaklar yaptırmışlar. Bu evlerin bazıları, özellikle Çarşı’dakiler bugün de ayakta. Konaklara yapa-
cağınız ziyaret artık geçmişte kalmış hayat tarzlarına göz atma fırsatı sunacak. Antik devirde Paflagonya
olarak bilinen bölgedeki Safranbolu’nun tarihi, MÖ 3000’li yıllara kadar dayanıyor. Yörede Hititler, Frig-
ler, Lidyalılar, Persler, Pondlar, Romalılar, Selçuklular, Çobanoğulları, Candaroğulları ve Osmanlılar sıra-
sıyla hâkimiyet kurmuş. 1196 yılında Türklerin eline geçmiş; 1423’ten itibaren ise Osmanlı egemenliğine
girmiş.
Safranbolu evlerine ilk girdiğinizde etraf gözünüze boş görünebilir. Ailenin gün boyunca oturduğu sedirler,
dolaplardan çıkarılan döşekler ile gece yatak olarak kullanılırmış. Yemek zamanı ise ortaya tepsi benzeri
yer masaları konurmuş. Bu evler 7-8 odalı, dolayısıyla ferah ve nesiller boyu yaşamaya müsait konaklar.
Odalarında hamamlık denilen kısımlar, gizli gusülhaneler yer alıyor. Evler bahçeli. Bir de ‘taşlık’ denilen
bölümleri mevcut. Ev sakinleri, ağırlıklı olarak vakitlerini bu taşlıklarda geçiriyor. Safranbolu evlerinin
bir diğer özelliği, dışarıdan gelenlerin yüzme havuzu zannettiği büyük su havuzları. Aslında bu havuzların
görevi odaları soğutmak ve akan suyun dingin sesini evin içine yaymakmış.
Saffet Emre TONGUÇ, ‘‘Küçük Bir Safranbolu Turu’’ adlı yazıdan derlenmiştir.
Türkiye’deki turistik bir mekânın tanıtımını yapan bir yazı yazınız.
145