Page 47 - Defterim TDE 9
P. 47
1. ÜNİTE: GİRİŞ
6. Ben yeniliği her yerde severim. Fuzûlî’yi de Bâkî’yi 8. Lisede bir konferans verdim. Dedim ki “Herhangi
de Ahmet Paşa’yı da Sultan Velet’i de yeni oldukları bir şiiri yazdıktan sonra bakın, birçok gereksiz
için severim. Onlar eskiye devamla kalmamışlar, şeyler bulursunuz. Her şiirin hiç değilse onda dokuzu
kendileri de geleneğe bir şey katmışlar; dili sevip atılabilir. Atmaktan korkmayın; atın, atın. Şiire
genişletmişler, inceltmişlerdir. Sultan Velet’in atmakla ulaşılabilir.”
“Senin yüzün güneştir yoksa aydur Bu parçada konuşmacı, iyi bir anlatımın hangi
Canım aldı gözün dahi ne aydur” yönüne dikkat çekmiştir?
beytindeki tazeliği, zamanına nispetle ne kadar A) Özgünlük B) Doğallık C) Kalıcılık
yeni olduğunu hissetmiyor musunuz? Tazelik, yenilik
D) Yoğunluk E) Evrensellik
asırlarla kaybolan bir şey değildir.
Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Anlatıcı yazarın kendisidir.
B) Alıntılamaya başvurulmuştur. 9. Aşağıdakilerden hangisinde öyküleyici ve
betimleyici anlatım birlikte kullanılmıştır?
C) Bilgilendirici metin örneğidir.
A) Gecenin bir vakti, yanından boz bulanık bir
D) Kalıcılık ilkesi ele alınmıştır. ırmak akan, bir küçük nahiyenin kıyıcığında
ıssız bir istasyonda iniyorlar trenden. Köye
E) Tanımlamaya yer verilmiştir. doğru uzun bir yolları olduğunu düşününce
yorgunluklar iyice artıyor. Yol uçsuz bucaksız bir
çöl kadar ıssız, karanlıktı.
B) Kimileri bir yazıyı içinde çelişki bulunup
bulunmadığına göre değerlendiriyor. Oysa güzel
7. Bir gece olsun, bir karanlık; yıldızlar efendime
bir yazı, gerçekten güzel bir yazı, birtakım
söyleyim, çakal dişleri benzeri gök maviye çakılsınlar,
çelişkilerin karmasından başka bir şey değildir.
sular rahat olsun: Ipıssız, upuzun bir ova, bir
güneş batma vakti nasıl düz ve büyük gölgelerle DEFTERİM TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 9 — ÇOKTAN SEÇMELİ SORULAR
C) Bahçedeki ağaçlar yapraklarını dökmüş, çiçekler
rahatsa öylesine rahat olsun. Bizim kıyılarımız kâfi
solmuş. Bahçenin içindeki ev; boyası dökülmüş,
karanlıktır. Büyük karanlıktır. Göz gözü görmez
camları kırık, hiç kimsenin kaldıramayacağı
efendibaba. Suyun üstünde çeyrek çeyrek, makas
acıları yüklenip de erkenden çöken insanlar gibi
makas Mersin kayar gider, tee şu taraflarda bir
harap olmuş.
deniz feneri seçersin; karanlıkta fikirlerin, hayallerin
suya girmiş şeftaliler gibi gümüşlenir, cıvalanır; D) Neden, diye sormadı hiç. Bavulunu topladığı
parıldamaya, seni geçmişten geleceğe doğru daha gibi çıkıp gitti. Ben yüzüme çarpılmış kapıyla
hızlı, daha canı tez itmeye veya çekmeye koyulur. kalakaldım. Bazen bir ayak sesi duyuyorum,
kapıya koşuyorum. Kim bilir, belki döner,
Bu parçada düşünceyi geliştirme yollarından
diyorum. Hani olmaz ya, yüzüme çarpılan kapı
hangisine başvurulmuştur?
belki açılır.
A) Tanık gösterme B) Benzetme
E) Namık Kemal’in Celaleddin Harzemşah adlı on
C) Tanımlama D) Karşılaştırma beş perdelik tiyatro eseri, Celal Mukaddimesi
olarak bilinen ön sözü nedeniyle edebiyatımızda
E) Örnekleme önemli bir yere sahiptir. Namık Kemal, Celal
Mukaddimesi’ni Victor Hugo’nun Cromwell
adlı eserinin ön sözü ve içeriğinden esinlenerek
yazdığını belirtir.
45