Page 96 - Ekonomi (Tüm Kitap)
P. 96
Türkiye’deki aylık işsizlik oranı; 2014 yılında %9,1 ve %10,6 arasında, 2015 yılında ise %9,9
ve %10,5 arasında değişmiştir. 2014 yılında Türkiye’de işsizliğin en düşük olduğu ay şubat iken 2015
yılında da işsizliğin en düşük olduğu ayın nisan olduğu görülmektedir. 2016 ve 2017 yılında ortalama
işsizlik oranı %10,9 iken 2018 yılında ortalama işsizlik oranı %11 civarında seyretmiştir.
İşsizlik Türleri
Ekonomik Yapıya Göre Dönemin Uzunluğuna Göre
1. Gizli İşsizlik: Herhangi bir üretim dalında 1. Konjonktürel İşsizlik: Ekonomide refah
gereğinden fazla kişinin çalışması yani bir ve buhran dönemleri birbirini izler. İşte bu
kısım çalışanın üretime katkıda bulunma- dalgalanmalara konjonktür hareketleri de-
ması durumudur. nir. Konjonktürel işsizlik daralma dönemle-
2. Teknolojik İşsizlik: Üretimde emeğin ye- rinde iş gücü tam istihdam edilemediğinden
rine makine ikame edilmesiyle ortaya çı- ortaya çıkan işsizliktir.
kan işsizliktir. 2. Mevsimlik İşsizlik: Turizm, tarım, inşaat
3. Yapısal İşsizlik: Ekonominin bütün sek- gibi mevsime bağlı işlerde görülen dönem-
törleri ile toplu ve devamlı olarak durgun lik işsizliktir.
bir düzeyde kaldığı dönemlerde meydana
gelen işsizliktir.
4. Friksiyonel İşsizlik: İş gücüne yeni katılan
gençlerle, çeşitli nedenlerle işini bırakarak
yeni iş arayanların meydana getirdikleri iş-
sizliktir.
Günümüzde işsizlik sorunu, ülkelerin gelişmişlik düzeyine bağlı olarak farklılık göstermekle
birlikte önemini korumaktadır. Bu durum yalnız az gelişmiş ülkelerin değil sanayileşmiş ülkelerin
de ortak sorunudur. İşsizlik, ekonomik sorun olmanın ötesinde toplumsal ve kişisel yönleri de olan
bir olgudur. Çalışma istek ve gücünde olan insanların işsiz kalmaları mevcut ekonomik yapının bir
kusurudur. Bu, işsizliğin toplumsal yönüdür.
İşsizlikten doğan iki büyük sorun vardır. İşsizlik ilk olarak işsiz kalan kişilerin; yararsız, is-
tenmeyen insan olduğu duygusuna kapılmalarına sebep olur. İkinci olarak ise insanların yaşamına
korkuyu, kaygıyı, endişeyi getirir.
İşsizliğin ekonomik, toplumsal ve kişisel etkilerini azaltmanın tek yolu, işsizlik oranını müm-
kün olduğunca düşürmektir. Dünya devletleri bu amaç için büyük bir mücadele içerisindedir. İşsiz
insan sayısının azalması ile maddi ve manevi yönden toplumun refahı artar. Bunun sonucunda tatmin
olan birey, kişisel ve toplumsal gelişime daha çok eğilebilir.
94