Page 82 - İşletme (Tüm Kitap)
P. 82

ÇİÇEKÇİ AHMET

                 Yıl 1985. Herkesin iş adamlığına; iş adamlarının da ihracata özendiği yıllar.
                 Ahmet Erzurumlu, sebze-meyve işiyle uğraşmaktadır. O da başlar ihracata.
          Hiç de fena sayılmayacak paralar kazanır. Evdekiler mutlu, Ahmet Bey mutlu.
                 Dışarıya yüklü miktarlarda meyve ve sebze ihraç etmeye başlar. Nihayet soğanla
          ilgili çok büyük bir anlaşma yapar; son anda bir engel çıkar, kamyonlarca soğan elinde
          kalır. Soğanlar, kokmaya başlayınca hepsini döker bir dereye.
                 Ortalıkta beş parasız kalır. Oraya buraya koşturarak eve ekmek götürmeye çalışır.
                 Yavaş yavaş dostları ortadan kaybolmaya başlar. Sonra eşi terk eder, eskiden sık
          arayan akrabaların bir ikisi hariç hiçbiri görünmez olur.
                 Yanında adamlar çalışan iş adamı Ahmet Erzurumlu, manavlarda çalışmaya baş-
          lar. En son bir süpermarketin sebze reyonunda asgari ücretle çalışır, elli yaşında.
                 Bu arada, ne devlete küfreder ne millete.
                 Varlığı görmüş adam, yokluğun içinde çoluk çocuğunun özlemi ve onların gele-
          cekleri için çalışır durur.
                 Bir gün, yarı yaşındaki bir görevliden fırça yiyince “Bu iş böyle olmaz!” der.
          Atar önlüğü, çıkar süpermarketten.
                 Yüzüncü Yıl’dan ODTÜ’nün arka kapısına doğru giden yolda yürürken boş bir
          arsa görür.
                 Aklına bir fikir gelir.
                 Arsanın sahibini etraftakilere sorar ve bulur.
                 “Arkadaşım,” der. “Senin bu arsan boş duruyor, ben burada çiçek satsam müsa-
          ade eder misin?”
                 “Olur.” der arsa sahibi “Sat!”
                 “Yalnız benim hiç param yok, sana kira falan ödeyemem.”
                 “Canın sağ olsun.” der arsanın kalender sahibi “Eğer evine ekmek götürebile-
          ceksen arsayı istediğin gibi kullan, oraya yakın zamanda ev yapılmayacak.”
                 Ahmet  Erzurumlu  şaşkın,  sevinçli!  Dişini  tırnağına  takar  ve  çabalar.  Gider,
          borç-harç ucuz çiçek fideleri alır; yolun kenarındaki arsayı temizler ve çiçek satmaya
          başlar.
                 Neredeyse iş adamı olmuştur artık. Kızını yanına alır ve okutmaya başlar.
          Bugün ODTÜ’nün arka kapısından çıkıp Balgat’a giden yolda sağda bir arsayı envai çeşit
          ağaç ve çiçekle dolu görürsünüz.
                 Oturup konuştuğunuzda “Hocam, bu ülke üretim yaparsa ayakta kalır! Üretme-
          den bu kadar tüketip nasıl borçtan kurtuluruz?”
                 Sonra  durur,  gözleri  dalar  karıncalara  “Bak  Şerifçiğim,  nasıl  yetiniyorlar  bir
          buğday paçasıyla nasıl da çalışıyorlar! Bunlar hep bana örnek oldu.” der.

                                                              Ahmet Şerif İZGÖREN
                                                            Süpermen ve Uğur Böceği
                                                                                                 Düzenlenmiştir.





                                            80
   77   78   79   80   81   82   83   84   85   86   87