Page 12 - sosyoloji
P. 12
4
SOSYOLOJİ 11
1. ÜNİTE : SOSYOLOJİYE GİRİŞ > Sosyolojiye Genel Bakış
Kavram : Sosyolojik İmgelem
Genel Beceriler : Eleştirel Düşünme Becerisi
Alan Becerileri : Sosyolojik Sorgulama Becerisi
Çalışmanın Adı BİLİNDİK OLANDAKİ BİLİNMEZLİKLER 30 dk.
Çalışmanın Amacı Sosyolojik imgelem yapabilme.
1. Yönerge: Aşağıda verilen sosyolojik imgelem ile ilgili metni okuyunuz. Metinden hareketle soruları
cevaplayınız.
SOSYOLOJİK HAYAL GÜCÜ
Birey ve toplum arasındaki karşılıklı bağımlılık, sosyolojinin ana odak noktasını oluşturur. Onun
anlaşılması, geniş bir toplumsal bağlamda kendimizi anlamayı yani sosyolojik bir hayal gücünü
(sosyolojik imgelemi ) gerektirir. Sosyolojik hayal gücü ile içinde yaşadığımız toplum ve kendimiz
arasındaki ilişkiyi daha iyi görebiliriz. Mills’in (Milz) belirttiği şekilde, “tarih” ile “biyografi” ara-
sındaki ilişkiyi daha iyi kavrayabiliriz. Bizler bir açıdan toplumun ve içinde yaşadığımız tarihsel sü-
reçlerin ürünleriyiz. Fakat aynı zamanda tarih yapan insanlarız. Davranışlarımızla toplumu değiştirir,
onun üretimine katkıda bulunuruz. Bu ayrım sosyolojik açıdan çok önemlidir. Çünkü bu bizim genel
olanda özel olanı görmemizi sağlar. Mills’e göre, toplumu ve bireyi birlikte ele almadıkça, ne bireyin
hayatını ne de toplum tarihini tam olarak kavrayabiliriz. İnsanlar karşılaştıkları sorunları, güçlükleri,
felaketleri, tarihsel değişmeler ya da kurumsal ilişkiler ve çatışmalar açısından düşünüp değerlendir-
memektedirler. İnsanlar, mutluluk ve refah içinde yaşadıklarında, bunun toplumun o günkü durumu
sayesinde olduğunu fark etmemektedirler.
Sosyolojik hayal gücü, tarihsel dönemlere ve bu dönemlerin olgularına, çok sayıdaki insanın meslek-
leri ve iç yaşamları açısından bakabilme yeteneği kazandırır. Bireylerin kişisel huzursuzlukları, bazı
toplumsal sorunlara bağlı olabilir. İnsanın kendi hayatının anlamını kavrayabilmesi ve kendi gelece-
ğini görebilmesi için, içinde yaşadığı tarih döneminin ve diğer insanların bilincinde olması gerekir.
Örneğin 100 bin nüfuslu bir kentte, bir birey işsizse ve başka hiçbir istihdam dışı nüfus yoksa bu ki-
şisel bir sorundur. Çözümü için söz konusu bireyin karakteri, becerileri ve yararlanabileceği mevcut
olanaklar üzerinde durmak gerekir. Fakat çalışabilir nüfusu 50 milyonu bulan bir ülkede, nüfusun 15
milyonu istihdam dışında kalmışsa (yani işsizse), bu bir toplumsal sorundur ve çözümü için, tek tek
bireylerin imkânları, becerileri ve karakteri üzerinde durmamız yetmez. Çünkü toplumsal yapı çök-
tüğü için bireyler iş bulamaz (ya da göremez) hale gelmişlerdir. Kısaca ifade etmek gerekirse, sizin
birey olarak yaşam kaliteniz, büyük ölçüde toplumun yaşam kalitesine bağlıdır.
Veysel Bozkurt, Değişen Dünyada Sosyoloji
(Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
Sorular:
1. Sosyolojik imgelem kavramını kendi cümlelerinizle nasıl tanımlarsınız?
2. C. Wright Mills’in “Ne bireyin hayatı toplumun tarihinden, ne de toplumun tarihi bireyin hayatından
ayrı olarak anlaşılabilir” sözü bağlamında bireyin biyografisi ile toplum arasındaki ilişkiyi tartışınız.
9