Page 396 - 3 ADIM AYT TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
P. 396

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI        Cumhuriyet Dönemi'nde Tiyatro (1923-1950)                   2. TEST



        7.   HÜSREV – Sana bir haberim var. Mansur birkaç gün   9.   YOLCU – Sizi rahatsız etmezsem biraz daha oturmak
            evvel benden Selma’yı istedi.                      istiyorum.  (Hancı  elinde  mum  Ferhad  Bey’e  bakar.
                                                               Yolcuya cevap vermediğini görünce Birinci Ağa'nın ar-
                ULVİYE – Yâ! Ne cevap verdin?                  kasından sol taraftaki kapıya yürür, çıkarlar.)
                HÜSREV  –  Cevabı  ben  vermeyeceğim.  Selma  vere-
                                                                 FERHAD BEY – Maraş sizi yolunuzdan alıkoydu. Kim
            cek. Mansur çok iyi bir çocuktur... Yegâne dostumdur
                                                               bilir İstanbul’daki evinize ne kadar hasret çekiyorsunuz.
            diyebilirim. Sor bakalım Selma’ya! Mansur sabırsızlanı-
            yor.                                                   YOLCU – Şimdilik Maraş’tan başka hiçbir yeri düşün-
                                                               müyorum. Kendimi buraya o kadar kaptırdım ki bir an
                ULVİYE – Sen sorsan daha iyi değil mi? Selma seni çok   için bu çerçevenin dışında alaka bulmaz oldum.
            sever. Elinde büyüdü gibi bir şey. Babası yerindesin.
                                                                 FERHAD BEY – Maraş size bir an için bütün alaka-
                HÜSREV – Benim bir genç kıza böyle teklifler yapmak
                                                               larınızı unutturabildiyse ne mutlu! Fakat artık o an da
            hoşuma  gitmez.  Onun  yengesisin.  Senin  söylemen
                                                               geçti. Boğuşma kızgınlığını kaybetti. Artık bizi anladık-
            daha yakışık alır.
                                                               larını sanıyoruz. Bugün yarın çekilmelerini bekliyoruz.
                                                               Yolunuza devam edebilirsiniz.
                ULVİYE  –  Eğer  Selma'nın  Mansur'u  kabul  etmesini
            istiyorsan sen söyle! Onun üzerinde, sen hepimizden          YOLCU – Evet, bugünlerde yola çıkmalıyım. Fakat bil-
            daha tesirlisin.                                   mem, içimde tuhaf bir his var. Henüz buraların cazibesi
                                                               bende devam ediyor.
               HÜSREV  –  Bu  meselede  Selma’ya  tesir  etmek  iste-
            mem. Fakat söyleyeceğim. (Merdivenden ayak sesleri
                                                                  FERHAD BEY – Mademki boğuşma bitmiş gibidir.
            gelir. Selma ile Mansur inerler.)
                                                                  YOLCU  –  Seyredilecek  şey  kalmamış  demektir  değil
            Aşağıda  verilenlerden  hangisi  bu  parçada  öne  çı-  mi? Doğru! Buna rağmen herhangi bir hâdiseyi yapan-
            kan duygulardan biridir?                           ların iç yüzü beni sarmış olacak ki hadise bitmekle ala-
                                                               kam kesilmiyor.
            A)  Hasret
            B)  Hırs                                           Bu parçayla ilgili,
            C)  Kıskançlık                                      I. Kahramanların ruh hâli üzerinde durulmuştur.
            D)  Merak                                           II. Diyalog tekniğinden yararlanılmıştır.
            E)  Nefret                                         III. Olağanüstü bir olay işlenmiştir.

                                                               yargılarından hangileri söylenebilir?
                                                               A) Yalnız I               B) Yalnız II              C) Yalnız III

                                                                       D) I ve II               E) II ve III

        8.   Bir öykünün karakterlerin davranışı yoluyla bir düşün-
            ceyi  aktarmak  üzere  konuşma  ve  hareket  yardımıyla
            sahne  üzerinde  eyleme  dönüştürüldüğü  edebî  türdür.
            Bütün sanatları kullanıp bunları uyumlu bir biçime dö-
            nüştüren tek sanattır. Bu türün eserleri kendine özgü
            kuralları ve nitelikleri olan bir yaratıdır. Özünde hareket   10.   1923-1950 yılları arasındaki Türk tiyatrosu ile ilgili
            vardır. Sözü görünüşe, düşünceyi eyleme sokar.     aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
                                                               A)  Arapça ve Farsça kelimelerin olduğu ağır bir dil kul-
            Bu parçada özellikleri verilen yazı türü aşağıdakiler-
                                                                  lanılmıştır.
            den hangisidir?
                                                               B)  Edebî sanatlarla yüklü kapalı bir anlatım tercih edil-
            A)  Efsane
                                                                  miştir.
            B)  Hikâye
                                                               C)  Yan ve mecaz anlamlı kelimeler sıklıkla kullanılmıştır.
            C)  Masal
                                                               D)  Sembolik  ifadelerin  yer  aldığı  alegorik  bir  anlatım
            D)  Roman                                             tercih edilmiştir.
            E)  Tiyatro                                        E)  Cumhuriyet değerlerini anlatan konular işlenmiştir.




                                                                                                                                                                     397
                                                       396                                                                                                           397
   391   392   393   394   395   396   397   398   399   400   401