Page 154 - Tasarım Beceri Atölyeleri Öğretmen El Kitabı
P. 154

ÇALIŞMAYLA İLGİLİ KAVRAMLAR VE BİLGİLER


               Sinema son haline, senaryo, görüntü yönetimi, ışık, kostüm, ses, müzik, oyunculuk, kurgu, özel efektler,
           vb. gibi; birçok farklı sanatçının – teknisyenin çalıştığı işlerin bir araya gelmesiyle oluşur. Günümüz gişe ve
           sanat filmlerinin çoğunda, yönetmeniyle anılan bu çalışmaların çoğu geniş bir ekibin emeği ile ortaya çıkmak-
           tadır. Yönetmen tüm bu süreci idare eden ve kimi bazı başlıklar ile diğerlerine göre daha fazla ilgilenen kişi
           olarak karşımıza çıkar bu ekipte. Bu denli çok dalda yaratıcı gücü içine katarak oluşturlan günümüz sineması-
           na birçok disiplinin işbirliği ile oluşturalan  bir yapıt demek daha doğru olacaktır.

               Sinema ve belgesel alanlarında yapı bozumcu çalışmalar üretmiş Chris Marker’ın Le Jetee (1962) isimli kur-
           maca filmi, tek tek fotoğrafların arda arda gelmesi ve ona eşlik eden bir anlatıcı sesinden oluşur. 1995 yılında
           gişelerde başarı kazanmış  “12 Monkeys” (1995) filminin esin kaynağı olan bu film, kendisine nazaran çok daha
           bilindik uyarlamasının aksine, sinema tarihinin önemli yapıtaşlarından biri haline gelmiştir. Bu iki filmin kar-
           şılaştırmalı olarak seyredilmesi, sinemanın kullanımına açılan imkânlar zenginliğinin direkt olarak sinemasal
           anlatımın zenginleşmesini sağlamadığı, aksine çok daha az parçasından yararlanarak daha derin ve etkili bir
           sinemaya ulaşılabileceğine dair iyi bir örnek olacaktır.

               Sinema tarihinin önemli yönetmenlerinde, genellikle bu unsurlardan bir ya da bir kaçının daha baskın ol-
           duğu gözlemlenir.

               Nuri Bilge Ceylan bilindiği üzere bir sinemacı olmadan önce bir fotoğrafçı olarak yetişmiş ve üretmiştir.
           Tüm filmlerinde atmosferini örmekte en çok başvurduğu unsur görüntü yönetimi olarak dikkat çeker.

               Werner Herzog, hayatta olduğu vakit boyunca bütün filmlerinde Klaus Kinski’yi başrolde oynatmış, geliş-
           tirdiği senaryoya uygun bir hikâye örgüsünü, hikayenin geçtiği gerçek yerler ve oyunculuk tecrübesine bak-
           maksızın bu hikayede yer alabilecek gerçekliğe sahip kişilerden oluşan bir sahne oluşturup, Kinski’nin kesti-
           rilemez, nihilist ve tedirgin edici tabiatıyla güçlenen oyunculuğunu bu atmosferde doğaçlamalar yapmasına
           olanak sağlar ve yönetmen geçen olayları bir belgeselci gibi kaydeder. Bu en açık  [ Aguirre, the Wrath of God
           (1972) /  Fritzcaraldo (1982) ] filmlerinde belirginleşir.

               Video sanatçısı Kren Kurt (1929 -1998), sinema endüstrisinin büyük bir iştahla tüm kıtaları kat ettiği bir
           dönemde, kimisi 3 saniyelik bir görüntünün farklı kesilmiş hallerinden kurgulanan, kimisi bir saniyeden kısa,
           fotoğraf olma sınırında görüntülerin hızlı akışlarından oluşan, çoğu zaman sessiz videolar üretirken, sinema-
           nın içerdiği zenginliğe tamamen zırt bir yaklaşım sergilemiştir. Sanatçının sinemayı – hareket eden görüntüyü,
           belli bir şekilde tecrübe etmeye alışmış izleyicinin algısını zorlamanın, hareket eden görüntüye dair endüstri-
           yel üretimde ve gişelerde kaybolmaya başlamış bir hakikatin peşine düştüğü söylenebilir.  Kren Kurt bugün








           146
   149   150   151   152   153   154   155   156   157   158   159