Page 719 - Türk Dili ve Edebiyatı - 10 | Beceri Temelli
P. 719
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10 352
9.ÜNİTE> Gezi Yazısı Kazanım A.4.7: Metnin üslup özelliklerini belirler.
Alan Becerileri: Okuma Becerisi Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
Etkinlik İsmi Birikim ve Üslup 25 dk.
Amacı Metinde yazara özgü üslup özelliklerini belirleyebilmek ve üslubun metne katkısını tespit edebilmek. Bireysel
Yönerge Aşağıdaki metni okuyunuz. Soruları metinden hareketle cevaplayınız.
(Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
Suriye Gezim: Şam
(…)
Suriye’nin başkenti Şam’dayız. Evvela şunu söyleyelim, bugünkü Suriye, bizim Osmanlı Devri’ndeki
Suriye değildir; çünkü XIX. asırda Suriye bir eyalettir, O’nun başkenti Şam’dır. Bu, aşağı yukarı bu-
günkü Suriye’nin güney kesimidir, Haleb hariç olmak üzere, bu vilayete bugünkü Lübnan’dan da bazı
bölgeler bağlıdır. Mesela Sayda ve Sur.
Suriye, çok eski bir yerleşim bölgesi; beşeri medeniyetin inkişaf ettiği yerlerden birisi ve bu özelliğini,
çöküntü zamanında, fakirlik zamanında daima korumuştur. Bizzat Şam tarihi, arkeologların buluntu-
larına göre 5-6 bin yıla kadar uzanmaktadır. Suriye, aslında tarihi olarak bir coğrafyadır, fakat o, bu-
günkü Suriye değildir. Çok daha geniş bir bölgedir ... Buna, “Büyük Suriye” veya “Bilad-uş Şam” denir.
Aşağı yukarı içine, bugünkü Filistin, Ürdün, Lübnan gibi bölgeleri de alır. Şam Beylerbeyliği 1516’den
beri; yani Yavuz Sultan Selim Han’ın Mercidabık Zaferi’nden beri, Osmanlı İmparatorluğu’nun bir
parçasıdır: Fakat Suriyeliler ondan evvel de Türkler’in hâkimiyetindeydiler. Selçukiler, XI. asırdan beri
Ortadoğu’nun hayatında yeni bir düzen kurmuşlardı. İşte o zamanki Selçuklu idaresinin ardından
Şam ve Haleb atabeyi Nureddin-i Zengi, ardından Sultan Selahaddin-i Eyyubi ve onun idarecileri,
nihayet Mısır Memluklular’ı ve Osmanlılar gelir. Dört asır sonra 1917’de bu dönem biter. Suriye ve
bilhassa Şam 5000 yıla yakın bir yerleşim noktasıdır. Yavuz Sultan Selim Han, 1516’da Mercidabık
Meydan Savaşı’ndan sonra Suriye, Filistin ve bugünkü Ürdün’e girdi. 1517’de Ridaniye Savaşı'ndan
sonra da ki -bu oldukça karışık mürekkep bir savaştır- Mısır ele geçti, ordu Kahire’ye girdi. Çok kişinin
zannettiğinin aksine bu, son derece zor ve büyük bir savaştır ve burada teknolojik üstünlük kendi-
ni göstermektedir. Yani Osmanlı İmparatorluğu, Osmanlı’nın askeri kuvvetleri, bir Rönesans Ordusu
olarak ateşli silahları ve üstün teknolojiyi kullanmakta hatta Sina Çölü’nden geçip uygun mevsimde
Mısır’a girmektedir. Bunun o güne kadar örneklerini görmek mümkün değildir.
(…)
İlber Ortaylı, Eski Dünya Seyahatnamesi
1. “Eski Dünya Seyahatnamesi” adlı kitabın editörü bu kitap için “Hocamızın ‘seyyah kişiliği’ ile 40 yılı
aşkın bir süredir Osmanlı coğrafyası üzerinde kat ettiği yollar sanki tarih üzerindeki ayak izleriydi. Bir
kısmına bizim de katıldığımız Ortaylı seyahatlerinde daima zamanı ve mekânı aşıp Hoca'yla birlikte
tarihin katmanlarında dolandık.” ifadelerini kullanmaktadır. Bu ifadeler metindeki kelime kadrosu,
dil ve anlatım hakkında hangi ipuçlarını barındırmaktadır?
717