Page 4 - Biyoloji 11 | 2. Ünite
P. 4
2.1.1. KOMÜNİTENİN YAPISINA ETKİ EDEN FAKTÖRLER
Belirli bir bölgedeki canlıların ve cansız ortamın oluşturduğu biyolojik yapıya ekosistem denir. Yeryü-
KOMÜNİTE VE POPULASYON EKOLOJİSİ
zünde yaşayan canlıların tümü birbiriyle ve bulunduğu cansız çevreyle sürekli etkileşim içindedir. Ekosis-
tem bir orman olabileceği gibi çayırlar, çöller ve resifler gibi çok çeşitli coğrafik bölgeler de olabilir. Belirli
çevresel koşullara sahip ortamda birbiriyle etkileşim içindeki farklı türlerin oluşturduğu biyolojik birime
komünite denir. Komüniteler kendilerinden daha büyük olan ekosistemlerin canlı bölümünü oluşturur.
Antalya Körfezi’nde yayılış gösteren barbunya, orfoz, lüfer gibi balıklar ile midye, ahtapot gibi canlılar
birlikte komüniteyi oluşturur. Toros Dağları'ndaki orman komüniteleri, insan sindirim sistemindeki mikro-
organizmalar da komüniteye örnektir. Belirli bir alandaki komüniteler birbiriyle komşu olabilir, kesişebilir
ya da birbirini kapsayabilir. Komüniteyi oluşturan canlılar arasında rekabet, beslenme ilişkileri (trofik yapı),
simbiyotik ilişki gibi etkileşimler söz konusudur. Komünitelerin yapısını içerdiği tür çeşitliliği, komünite-
yi oluşturan canlıların beslenme ilişkileri ve simbiyotik etkileşimler belirler. Komüniteyi oluşturan farklı
türlerin zenginliğine tür çeşitliliği denir. Tür çeşitliliği ve bu türlerin sahip olduğu gen çeşitliliği biyolojik
çeşitlilik olarak adlandırılır. Komünitedeki tür çeşitliliğini sıcaklık, ışık, nem gibi çeşitli faktörler ile rekabet,
av-avcı ilişkisi gibi canlı etkileşimleri etkiler.
Organizmanın ya da popülasyonun doğal olarak yaşadığı ve yerleştiği alana habitat denir. Habitat bir
türün adresidir. Bunun yanında genel olarak komünitelerin yeryüzündeki dağılımı karasal ve sucul eko-
sistemler olarak incelenir. Karasal ekosistemlerde küresel iklim modellerinden dolayı enleme bağlı dağılış
görülür. Dünya’nın yapısından ve uzaydaki hareketinden dolayı güneşten gelen ışınlar enlemlere göre fark-
lılık gösterir. Bundan dolayı karasal ekosistemlerde enlemlere bağlı olarak komünitelerdeki tür çeşitliliği de
farklıdır. Ekvatordan kutuplara gidildikçe değişen enlemlerde güneş ışınlarının yeryüzüne geliş açısı değişir.
Bunun sonucu olarak farklı enlemlerde iklimde, sıcaklıkta, gece ve gündüz zaman farklılığında değişiklikler
söz konusudur. Ekvator kuşağındaki ormanlarda tür çeşitliliği fazlayken kutuplara gidildikçe tür çeşitliliği
azalır. Karasal ekosistemlerin yapısını ve dağılımını, iklim ve yaşam alanlarının bozunumu etkiler. Sucul
ekosistemler tatlı su ve deniz ekosistemlerini içerir. Sucul ekosistemlerde tür çeşitliliğini suyun derinliği ve
temizliği etkiler. Sucul ekosistemlerde birinci trofik düzeyi oluşturan üreticilerin güneş ışığına ihtiyaçları
vardır. Güneş ışınlarının kolay ulaşabildiği yerlerde tür çeşitliliği de fazladır. Güneş ışınlarının suda ulaşa-
bildiği bölgelere enerji taşıması sucul ekosistemdeki canlılar için uygun sıcaklık değerleri bakımından da
önemlidir. Uygun sıcaklık değerleri, uygun derinlikleri ve sucul üreticiler olan alglerin bolluğu bakımından
resifler (Görsel 2.1.1) canlı çeşitliliği bakımından neredeyse karasal tropikal ormanlar kadar canlı türü içe-
rir. Sulardaki kirlilik tür çeşitliliğini olumsuz etkiler (Görsel 2.1.2).
Görsel 2.1.1: Kızıldeniz’de mercan resifi Görsel 2.1.2: Su kirliliği
202