Page 11 - Felsefe 11 | Çalışma Defteri-2
P. 11

Çoktan Seçmeli







        5)   Gâzâlî’ ye göre akıl hakikatin tümünü değil, belli   7)  İbn Haldun “Mukaddime” adlı eserinde asabiyet
        bir kısmını bilebilmektedir. Hakikatin tümü ise aklı aşan   kavramı üzerinde durur. Asabiyet kabileyi veya topluluğu
        bir durumdur. Akıl, hakikate değil ama kendi sınırları   bir arada tutan, düşmanlara karşı koymada birlik ve
        içerisindeki bilgiye ulaşabilme imkânına sahiptir. Hakikat   beraberlik sağlayan bir güçtür. Devletlerin bir organizma
        hiçbir şekilde aklın kendi kavrayışı ile sınırlandırılabilecek   gibi doğup, gelişip öldüğünü yani yıkıldığını düşünen
        bir şey değildir. Bütün varlığın zemini olan ontolojik   İbn Haldun’a göre, devleti dağılmaktan koruyan güçlü
        gerçeklik yani hakikat aklı da aştığı için, rasyonel   asabiyet duygusudur. Başka bir deyişle asabiyet zayıflığı
        düşünceye kapalıdır.                                   devleti yıkılmaya sürükler.


             Buna   göre   hakikat-akıl  ilişkisi  aşağıdaki         İbn Haldun’un bu açıklamaları aşağıdaki
        yargılardan hangisi ile ifade edilir?                  problemlerden hangisi ile ilişkilidir?


            A) Akıl, sınırlı bir varlık olduğundan hakikati        A) Yaratıcının varlığını kanıtlama sorunu
              kavrayamaz.
                                                                   B) İrade özgürlüğü problemi
            B) Mutlak bilgiye ulaşmada akıl yeterlidir.            C) Toplumsal yaşam problemi

            C) Sezgiyle hakikat kavranamaz.
                                                                   D) Vahyin imkânı problemi
            D) Akıl Tanrı’yı bilme aracıdır.
                                                                   E) Ruhun ölümsüzlüğü problemi
            E) Tanrı rasyonel bir varlıktır.






        6)   Orta Çağ Avrupa’sında birçok alanla birlikte felsefe   8)  İslam felsefesinde irade özgürlüğü problemi
        de dinin yani kilisenin egemenliği altına girmişti.    konusunda çeşitli görüşler bulunmaktadır.
        Felsefe dinin çizdiği sınırlar içerisinde dolaşıyor ve
        dini temellendirmeye çalışıyordu. Dinin egemenliğini        Buna göre;
        güçlendirmek için elinden geleni yapıyordu.                 • Davranışı yaratan Allah’tır.
                                                                    • Davranışı tercih eden ve insana yaptıran Allah’tır.
             Bu parçaya göre aşağıdaki yargılardan hangisine        • İnsan kendi davranışlarından sorumlu değildir.
        ulaşılamaz?
                                                                    Verilen özellikler aşağıdaki görüşlerden hangisine
            A) Orta Çağ'da felsefe ve din aynı amaca hizmet    aittir?
              etmiştir.
                                                                   A) Mu’tezile
            B) Felsefe Orta Çağda rasyonellikten uzaklaşmıştır.
            C) Orta Çağ Avrupa’sında din adamları rasyonel         B) Eş’ariyye
              düşünceyi benimsemişlerdir.                          C) Maturidiyye

            D) Orta Çağ’da felsefe dinin egemenliği altında        D) Cebriye
              kalmıştır.                                           E) Dehriye

            E) Orta Çağ Avrupa’sında felsefenin temel konusu din
              olmuştur.






                                                 MATEMATİK-11
                                            ORTAÖĞRETİM     11 FELSEFE-11
                                        GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16