Page 14 - Felsefe 10 | Çalışma Defteri 7
P. 14

Açık Uçlu Sorular-I



        Aşağıda yer alan metni okuyarak soruları cevaplayınız.









                                                   SİYASET FELSEFESİ




                        Günümüzde genel anlamıyla siyaset; devlet işlerini ve devlet ile
                 birey ilişkilerini düzenleme, bu ilişkilerde ortaya çıkan sorunları çözme

                 etkinliği olarak tanımlanabilir.
                        Siyaset felsefesi, siyasetin ne anlama geldiğini, devletin, devlet
                 şekillerinin, iktidarın ve egemenliğin ne olduğunu, iktidarın kaynağını,

                 birey ve devlet ilişkilerini araştıran felsefe dalıdır. Siyaset felsefesinin iki
                 ana probleminden biri devlet ve düzen, diğeri birey ve devlet ilişkisidir.
                        Düzen kavramı birçok öğenin, içinde her birinin belli bir yeri bulunan bir birlik kurmak için bir araya
                 gelişi anlamına gelir. Bunu topluma uygularsak bireylerin karşılıklı ilişkilerinin düzenlenmesi, uymaları gereken
                 kuralların belirlenmesi, haklarının hukuk temelleri üzerine oturtulması “düzen” demektir. Bir başka deyişle dü-

                 zen, bireylerin karşılıklı güven içinde yaşadıkları siyasi, hukuki, ahlaki ve kültürel bütündür.
                        Devlet, bireylerin karşılıklı ilişkilerini düzenleyen bir hukuk sistemine dayanır. Bu düzen içinde
                 bireyler, hayatlarını güven içinde sürdürürler ve toplumsal, kültürel varlıklarını yine bu devletin sağladığı

                 güven içinde geliştirirler. Bu nedenle nerede devlet varsa orada bir toplumsal düzen vardır.
                        Öbür yandan devletin bir anlaşma ile ortaya çıkan yapay bir varlık değil, “doğal bir varlık” ol-
                 duğunu savunan görüşler de vardır. Buna göre doğadaki düzenin bir devamı olan devlet diğer canlılar
                 gibidir, büyük bir organizmadır, doğal bir varlıktır.
                        Toplum meydana geldikten ve devlet kurulduktan sonra da insan, mutlu yaşayabileceği bir

                 devlet arayışı içine girer. Böyle bir devlet, ideal düzeni yansıtacak bir devlet olacaktır.
                        Düşünce dünyasında, ideal düzen arayışı, birbirine karşıt iki görüşün ortaya çıkmasına neden
                 olmuştur. Birincisi, ideal bir devlet modelinin olamayacağını ileri süren görüş, öbürü de böyle ideal bir

                 devlet modelini tasarlayan ve kurgulayan anlayış.
                        Bu görüşü savunan düşünürler, tasarladıkları ideal düzeni özgürlük, eşitlik, adalet ölçülerine
                 dayandırmışlardır.
                        Bireylere ve toplumun bütününe mutluluk sağlayan devleti, mevcut devletler arasında bula-
                 mayan kimi düşünürler, ideal bir devlet tasarımı yapmak isterler. Tasarlanan böyle bir devlete ütopik

                 (hiçbir yerde var olmayan) devlet denir.


                                                         İsmail Tunalı’nın Felsefeye Giriş adlı eserinden derlenmiştir.












                                            ORTAÖĞRETİM    14 FELSEFE-10
                                        GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19