Page 16 - Felsefe 10 | Çalışma Defteri 7
P. 16
Açık Uçlu Sorular-II
Aşağıda yer alan metni okuyarak soruları cevaplayınız.
GÜZEL VE GÜZELLİK
Bilgi olayı algılayan, düşünen süje ile bu süjenin kendisine yöneldiği varlık
olan obje arasında meydana gelen bir ilgidir. Estetik olay da aynı şekilde
estetik olarak algılayan süje ile bu süjenin estetik algı ile kendisine yönel-
diği varlık olan ve doğa ya da sanat eseri dediğimiz obje arasındaki ilgidir.
Biz hoşumuza giden bir manzara karşısında ya da dinlediğimiz bir mü-
zik karşısında yalnız haz duymakla kalmaz, aynı zamanda yaşadığımız estetik durumu bir değer yargısı
ile ifade ederiz. Bu amaçla örneğin, “Güzel bir manzara”, “Güzel bir müzik” gibi ifadeler kullanırız. O hal-
de güzel ya da güzellik, estetik olayın ayrılmaz bir parçası olarak görünüyor. Buna göre güzellik nedir?
Bu soru bizi bir güzellik felsefesinin varlığına götürür ve estetik sorunlar arasında ilk sorulan soru olur.
Platon’a göre güzellik bir ideadır, idea olduğu için de zaman ve mekân dışı mutlak varlık-
tır. Böyle bir güzelliğe Platon “kendiliğinden güzel” adını verir. Bunun karşısında bir de do-
ğada duyularımızla kavradığımız güzellikler vardır. Bunlar kişilere, zamana, mekâna göre
değişen güzellikler olup Platon bunlara da rölatif (göreli) güzellik adını verir. İnsan yaşamı-
nın amacı ve ereği, bu tek tek rölatif güzelliklerden kalkarak mutlak güzelliğe ulaşmaktır.
Aristoteles, güzelliği matematik olarak açıklar. Güzellik, ona göre belli bir büyüklüğü olan,
orantıya dayanan bir düzendir. Güzel olanın nesnel ölçütleri düzen, oran ve sınırlılıktır.
Güzellik, daha başka kavramlarla da açıklanmak istenmiştir. Örneğin, bunlardan biri hoştur. Doğal eği-
lim ve duyularımızı tatmin eden, duyularımıza hitap eden bir şeye hoş deriz. Bu anlamda güzel hoş
mudur? Yine güzelliği işe yarama, faydalı olanla açıklamak isteyen anlayışlar da görülür. Oysa güzel-
lik, bütün bu kavramlardan ayrı bir değerdir. Bu ayrılık güzelliğin hem seyircide, dinleyicide uyandır-
dığı duygular hem de bu duyguları uyandıran estetik obje bakımından olan bir ayrılıktır. Böyle bir
estetik obje, bir sanat eseri, sanatçının maddeye (taş, odun, ses, kelime) koyduğu anlam ile bu madde ara-
sındaki uyuma dayanır. Böyle bir uyumu gösteren ve bizde estetik haz uyandıran objeye güzel deriz. Güzel
dediğimiz bu eser de onu seyreden, onu estetik olarak algılayan kişide estetik duygular ve haz uyandırır.
İsmail Tunalı’nın Felsefeye Giriş adlı eserinden derlenmiştir.
ORTAÖĞRETİM 16 FELSEFE-10
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ