Page 4 - Felsefe10 | 1.Ünite
P. 4
1. ÜNİTE Felsefeyi Tanıma
1.1.1. DÜŞÜNMENİN ÖNEMİ VE GEREKLİLİĞİ
Zihinsel bir etkinlik olan düşünme, hem duyu içeriğinin algılanması hem de kavramların an-
lamlandırılmasıdır. Düşünme; yalın-ayrıntılı, sığ-derin, çözümleyici-birleştirici, tek yanlı-çok yönlü
olabilir ancak içeriksiz bir düşünme mümkün değildir. Düşünülen ne olursa olsun, düşünmek bir
şeyin düşünülmesidir.
“Düşen bir bardak sıcak çay düşünün.” dendiği zaman zihin, bu sözcüklerin bellekte çağrıştırdığı
imgeleri peş peşe dizer ve bir canlandırma oluşturur. Bir bardak sıcak çayı düşünürken çayın bir
çay bardağında, bir fincan, kupa bardak ya da kâğıt bir bardakta olması veya çayın ne tür bir çay
olduğu, yakıp yakmayacağı, etrafı kirletip kirletmeyeceği düşüncesi kişilerin kendi yaşam tecrübele-
rine bağlıdır. Düşünme ile tat, koku ve sıcaklığa ulaşılamaz; ulaşılan şey, kişilerin belleklerindekini
çağırarak akıllarında kendilerine göre oluşturdukları canlandırma ve bu canlandırmanın bütünlü-
ğü içinde durumu anlama çalışmasıdır. Bu canlandırmalar, bellekte bir bardak çayın yerine geçen
sembollerin zihinsel bir dizge hâline getirilmesiyle olur. Semboller arası ilişkilerin doğru bir şekilde
kurulmasıyla anlamlandırma yapılır ve düşünme içerikleri bilgi hâline gelir.
Bilgi, en sade biçimiyle düşünme sonucunda elde edilen bir ürün olarak tanımlanır. Her bilgi
bir açıklamadır. Her açıklama, bir şeyin ne olduğunu söylerken ne olmadığını da söylemeyi içerir.
Düşünmenin sağladığı bu ayırt edebilme özelliği insanın bilincini oluşturur. Bilinç, insanın kendi ve
dışındakileri fark edebilmesidir. Kişinin bilinci üzerine düşünmesi ve düşüncelerinde nelerin etkili
olduğunu sorgulaması öz bilinç durumudur. Bir dersin konularının öğrenilmesi bilincin işlevidir.
İnsanın nasıl öğrendiğini öğrenmesi ise öz bilince geçiştir. Öz bilinç, sorgulayıcı zihin durumudur.
Bilgi edinmenin yanı sıra bilginin nasıl elde edileceğinin cevabını bulmaya ve tüm bunların eleşti-
risini yapmaya çalışır.
Hayal kurma, konuşma, dinleme, okuma ve yazma gibi durumlar düşünmenin farklı biçimleri-
dir. Konuşma ve dinleme, düşünmenin tek kişide gerçekleşme özelliğini değiştirir ve düşünmenin
sosyal yönünü ortaya çıkarır.
Düşünmeyle insan; var olan bilgilerini birleştirir, onları çözümler ve anlamlı hâle getirir. İnsanın
düşünmeyle ürettiklerine bakıldığında düşünmenin yoğunluğu, şekli ve yönteminin bu ürünlerin
Uygulama ve farklı düşüncelerin oluşmasını sağladığı görülür. Teknoloji, bilim, sanat ve
ortaya çıkmasını
felsefe bu durumun en iyi örneklerindendir. Bu kitabın konusunu oluşturan felsefe, düşünüşler
arasında en kapsayıcı düşünme biçimi olarak kabul edilmektedir.
Uygulama
Aşağıdaki metni okuyup metinden hareketle verilen soruları cevaplayınız.
NİKOMAKHOS’A ETİK
Hayvanlar için yaşamak duyu olanağına göre insanlar için ise duyu ya da düşünme olana-
ğına göre belirlenir. Olanak etkinliğe geçer, asıl olan etkinliktedir. Öyle görünüyor ki yaşamak
asıl anlamda ya duyumsamaktır ya da düşünmektir. İmdi yaşamın kendisi iyi, hoşsa; gören
gördüğünü, işiten işittiğini, yürüyen yürüdüğünü duyumsuyorsa; öteki durumlarda da aynı
şekilde bizim etkinlikte olduğumuzu duyumsadığımız bir şey varsa; dolayısıyla duyumsamakta
olduğumuzu duyumsuyor, düşünmekte olduğumuzu düşünüyorsak; duyumsamamız ve düşün-
memiz var olmamız demekse ve duyumsamak “kendi başına” hoş bir şeyse; yaşamak tercih
edilmesi gereken bir şeydir ve onlar için var olmak iyi, hoş olduğundan ötürü en çok iyi kişiler
için böyledir, erdemli kişi de dostuna karşı kendine nasıl davranıyorsa öyle davranır (Dost bir
başka ‘kendi’dir.).
Aristoteles (Aristoteles), Nikomakhos’a (Nikomakos) Etik
Sorular
1. Düşünmek için duyumsamanın yeterli olup olmadığını yorumlayınız.
2. Yapılan her eylem bilinçli midir? Örnek vererek yorumlayınız.
14