Page 41 - Felsefe 10
P. 41
Kavram Öğretimi 27
FELSEFE 10
olarak yer bulamaz. Tutarlı olmayan bir düşüncenin doğruluğundan ve geçerliliğinden de emin olama-
yız. Bununla ilgili de bir örnek vereyim:
‘Bütün insanlar duyguludur.
Gargamel de bir insandır.
Ancak Gargamel hiç duygulu değildir.’ diye bir önerme ortaya koyduğumda kendi kendimle çelişkiye
düşerim. Çünkü öncül önermemde kullandığım ‘bütün’ kavramı gereği Gargamel'in de merhametli ol-
ması gerekir. Ya ‘bütün’ kavramını kullanmamalıydım ya da tutarsızlığa düşmemek için ‘bazı’ kavramını
kullanmalıydım. Filozof da bir düşünce ortaya koyarken, bir düşünce sistemi kurarken kavramlarla ko-
nuşur. Dolayısıyla bu tarz çelişkilere düşmez." diyerek evrensel olma gözüne geçti Felsefe.
“Evrensel olma gözüme gelince… Hatırlarsan bana bir önceki buluşmamızda kıyafetimin niçin bu
kadar farklı renkten oluştuğuna dair bir soru sormuştun." “Evet, cevabını hâlen merak ediyorum." dedi
Özge. "Cevabı bu gözümde saklı sevgili Özge. Kıyafetim, yeryüzünün tüm çağlarını, tüm kültürlerini,
tüm düşüncelerini simgeliyor. Evrenselliğin sembolüdür, senin anlayacağın. Evrensel olma gözümün
bir yansımasıdır bu kıyafet. Bu kıyafet, evrensel olma gözümden rengini alır. Bu gözüm tüm çağları
aşan, herkes için geçerli olan, tüm insanlığı ilgilendiren sorunlara dönüktür. Daha ziyade tüm insanlı-
ğın düşünce mirasını esas alan, tüm insanlığın yaşamını etkileyen ve etkileyecek olan sorular sorar.
Dolayısıyla soruları, günlük yaşamın çok dışında evrensel sorulardır. Her çağda ve her yerde her insa-
nın kendi kendisine sorduğu, cevap aradığı soruların evrensel olmasını sağlayan gözümdür. Örneğin
"Hangi cep telefonu markası daha iyidir?" diye sorulan bir soru yalnızca gündelik hayatı ilgilendiren ve
yakın zamana ait bir sorudur. Bu manada evrensel değildir ancak "İyi nedir?" sorusu insanın soluk aldı-
ğı tüm çağlarda ve mekânlarda kendisine sorduğu ve sormaya devam edeceği bir sorudur. Bu yönüyle
de evrensel olma özelliğine sahiptir." diyerek başındaki tacın üzerinde bulunan son gözden bahsetmiş
olan Felsefe, Özge'ye şu ana kadar öğrendiği bazı kavramları kullanarak bir etkinlik yapmasını ve
başka bir rüyada bu etkinlik üzerine konuşacaklarını söyleyerek ortadan kayboldu. Özge "Tamam!"
diyemeden Felsefe ortadan kaybolmuştu. "Of yaa, daha niçin her defasında nehrin kıyısında karşıma
çıktığını soracaktım son olarak, hemen kayboldu. Neyse, belki başka rüyada sorarım. O güne kadar
"Niçin nehir?" üzerinde kendi sorgulamamı da yaparım." diye düşünürken ansızın gözleri açıldı. Rüya-
nın gerçekliğinden, gerçekliğin rüyasına uyanmıştı yeniden.
1. Metinden hareketle ortaya koyduğumuz bir bilginin tutarlılığı, o bilginin doğru olduğunu kanıtlar mı?
Açıklayınız.
2. Sizce Felsefe niçin her defasında bir nehrin kıyısında Özge'nin karşısına çıkmaktadır? Nehir size
göre neyi temsil etmektedir?
3. Metinde geçen özellikleri (kavramları) ortadan kaldırdığınızda felsefi düşünceden bahsetmek müm-
kün olur mu? Nedenini belirtiniz.
37
Hazırlayan: Emir Ali ERGAT