Page 18 - İnkilap Tarihi ve Atatürkçülük 12 | Kavram Öğretimi Kitabı
P. 18
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
7
İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK 12
4. ÜNİTE : İKİ SAVAŞ ARASINDAKİ DÖNEMDE TÜRKİYE VE DÜNYA (1919-1938)> 4.2. Atatürk Dönemi Türk Dış Politikası
(1923-1938)
Kavram : Sadabat Paktı
Genel Beceriler : Eleştirel Düşünme Becerisi
Alan Becerileri : Tarihsel Analiz ve Yorum Becerisi
Çalışmanın Adı MODERN ORTADOĞU’NUN İLK BÖLGESEL İTTİFAKI: SADABAT PAKTI 20 dk.
Çalışmanın Amacı Atatürk Dönemi Türk Dış Politikasında Sadabat Paktı’nın önemini analiz edebilme.
Yönerge: Verilenlerden hareketle soruları cevaplayınız.
MODERN ORTADOĞU’NUN İLK BÖLGESEL İTTİFAKI: SADABAT PAKTI
1937 yılında Türkiye, İran, Irak ve Afganistan ara-
sında yapılan bölgesel iş birliği ve saldırmazlık ant-
laşmasıdır.
İran Şahı Rıza Pehlevi’nin Sadabat isimli yazlık sa-
rayında imzalandığı için bu adla anılmıştır. I. Dün-
ya Savaşı sonrasında yeniden belirlenen Ortadoğu
coğrafyasındaki devletlerarasında, Sovyetler Birli-
ği’nin doğuya doğru genişleme politikası ve aynı za-
manda İtalya’nın, Milletler Cemiyeti kararlarını ihlâl
ederek Habeşistan’a saldırıda bulunması, Türkiye’yi
Ortadoğu’daki devletlerle ittifak kurmaya sevk etti.
Paktın hazırlık çalışmaları İran Şahı Rıza Pehlevi’nin
Haziran 1934’te Mustafa Kemal Atatürk’ü ziyaretiy-
le başladı. Ekim 1934’te Türkiye, İran ve Irak, Türk
Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras’ın öncülüğünde
Cenevre’deki Birleşmiş Milletler Merkezi’nde bir ön
antlaşma imzaladılar. Bu antlaşmayı üç ay sonra da
Afganistan imzaladı.
Görsel: Mustafa Kemal Atatürk ve İran Şahı Rıza Pehlevi
Irak’ın Şattülarap problemiyle İran’ın Bahreyn’i ilhak meselesi müzakereler sonucunda aşılarak Tür-
kiye, İran, Irak ve Afganistan Tahran’da Sadabat Sarayı’nda Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere
temsilcileriyle beraber bir araya gelerek 8 Temmuz 1937 tarihinde antlaşma metnini imzaladılar. Üyeler
beş yıllığına imzalanan antlaşma gereğince, aralarındaki ilişkileri geliştirmeyi ve devam ettirmeyi ka-
bul ediyor, Milletler Cemiyeti ve barış girişimlerine bağlı kalmayı taahhüt ediyor, birbirlerinin içişlerine
karışmamayı, ortak sınırlarına saygı göstermeyi, ortak çıkarlarını ilgilendiren konularda birbirlerine da-
nışmayı, birbirlerine karşı herhangi bir saldırı amacını güden hiçbir siyasal oluşuma katılmamayı taah-
hüt ediyorlardı. Böylece Türkiye Balkan Antantı ve Sadabat Paktı ile batıda ve doğuda bir güvenlik
sistemi kurmuş ve kendisi için önemli olan bu iki bölgede barış politikasını kuvvetlendirmiş oluyordu.
Bu paktın oluşturulması sadece üye ülkeler tarafından değil, bölgede mandater devlet olarak Irak’ı
koruyan İngiltere ve Amerika tarafından da olumlu karşılanarak, bu siyasal antlaşma desteklenmiştir.
Yayılmacılığa karşı caydırıcı bir unsur oluşturan Sadabat Paktı’na Türkiye ile arasındaki Hatay mesele-
si sebebiyle Suriye üye olmadı. Uluslararası barışı koruma adına Türkiye’nin öncülüğünde oluşturulan
Sadabat Paktı’yla da doğu sınırlarının güvenliği sağlandı ve ittifak ve güvenlik sistemi kurulmuş oldu.
Böylece Türkiye, bölgede barışı ve dengeyi sağlayarak, dünya barışına katkıda bulundu ve uluslara-
rası alanda etkinlik ve saygınlık kazandı. Mustafa Kemal Atatürk: “Dünya milletlerinin saadetine çalış-
mak, diğer bir yoldan kendi huzur ve saadetini temine çalışmak demektir. En uzakta zannettiğimiz bir
hadisenin bize bir gün temas etmeyeceğini bilemeyiz.” sözüyle uluslararası barışı korumanın değerini
ortaya koydu.
Pakt yürürlüğe girdikten kısa bir süre sonra II. Dünya Savaşı başladı. Savaşla birlikte paktın yürürlüğü
askıya alındı. Son bakanlar konseyi 1939’da yapıldı. Genel sekreterlik kurumunun, konsey başkanına
bağlı olarak her yıl değişmesi düşünüldüğünden ve bir merkezle müstakil personeli bulunmadığından
fiilen yürürlüğü durmuş oldu. Sadabat Paktı’nın II. Dünya Savaşı’nın ardından tekrar yürürlüğe girmesi
düşünüldüyse de yalnız hukukî varlığı 1979’da İran’daki yeni rejim tarafından feshedildiği ima edilin-
ceye kadar devam etti.
15