Page 33 - İnkilap Tarihi ve Atatürkçülük 12 | Kavram Öğretimi Kitabı
P. 33
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK 12 CEVAP ANAHTARLARI
Kavram Öğretimi
2. a) Yüzyıllarca Osmanlı hâkimiyetinde kalan Balkanlarda
önemli sayıda Türk ve Müslüman nüfusun yaşaması Türki- Çalışma No.: 8
ye’nin bölge politikalarını belirleyen hassasiyet noktasıdır.
Bunun yanı sıra Balkanların stratejik önemi ve yakınlığı Türk 1. Birinci Dünya Savaşı sonrasında imzalanan anlaşmalara ve bu
dış politikasında belirleyiciliği olan diğer önemli unsurdur. anlaşmaların oluşturduğu düzene karşı bir anlayışa sahiptirler.
Yönünü Batı’ya dönmüş bir Türkiye için bu bölge Avrupa’ya Militarist anlayışla yönetilmektedir.
açılan kapıdır ve Boğazların güvenliği başta olmak üzere ülke Mihver Devletlerin tamamı ülke dışında “hayat sahaları” elde
güvenliği açısından da hayati öneme sahip bir durumdur, de- edip sınırlarının genişletmek isteği içerisindedirler.
nilebilir. Emperyalist emellere sahiptir. Sanayileri için ham madde
b) Türkiye anti revizyonist devletler tarafında yer almıştır. Bu kaynaklarına elde etmek istemektedirler.
durumun en büyük ispatı Balkan Antantı’nı imzalamasıdır.
İkinci Dünya Savaşı’nın başlamasında önemli rol oynamış-
lardır.
3. “Balkan Antantı” denmesinde Balkanların geleceği ile ilgili
bir karar alınacaksa Balkan devletlerinin onayı olmadan bir İngiltere, Fransa, ABD, Sovyetler Birliği ve Çin savaş ilan et-
uzlaşıya varılamayacağı mesajı verilmek istenmiş olabilir. Ay- tikleri devletler olmuştur.
rıca büyük güçlerin çizeceği politikaların parçası olmak yeri- Sovyetler Birliği’ndeki yönetim şekli olan komünizmin orta-
ne küçük devletlerin kendi bölgelerinde güçlerini birleştirerek dan kaldırılması gerektiğine inanmaktadırlar.
kendi kaderlerini tayin etmek istemeleri konusunda seslerini
duyurma arzusu bulunmaktadır, denilebilir. 2. Avrupa’da: Almanya, İtalya, Slovakya, Macaristan, Roman-
ya, Bulgaristan, Finlandiya, Arnavutluk.
Asya’da: Japonya, Mançukuo, Tayland, Tayvan, Burma,
Çalışma No.: 7 Fransız Hindiçini, Filipinler, İngiliz Malezyası.
1. Sadabat Paktı’na; Türkiye, İran, Irak ve Afganistan katılmıştır. 3. Almanya,İtalya ve Japonya bu ittifakın verdiği güven duygu-
Haritadan da görüldüğü gibi bu devletler Ortadoğu coğrafya- suyla, hayat sahası olarak değerlendikleri ülkeleri işgal etme-
sında yer alan devletlerdir. İtalya’nın ve Rusya’nın yayılmacı ye başladılar.
tavırlarına karşılık Doğu Akdeniz ve Ortadoğu’nun barış için-
de olması açısından bu bölgede var olan devletlerin karşılıklı İkinci Dünya Savaşı çıktı.
güven içinde ortaklığa ve işbirliğine dayalı dostluk antlaşma- Savaş sırasında asker ve sivil milyonlarca insan öldü, yaralan-
ları yapmaları önemli bir gelişme olmuştur. dı ve sakat kaldı.
Soykırımın uygulamaları yaşandı.
2. Mustafa Kemal Atatürk: “Dünya milletlerinin saadetine çalış-
mak, diğer bir yoldan kendi huzur ve saadetini temine çalış- Faşist, militarist, ırkçı ve yayılmacı yönetimler güçlendi.
mak demektir. En uzakta zannettiğimiz bir hadisenin bize bir İkinci Dünya Savaşı sonunda nükleer bir silah olan atom bom-
gün temas etmeyeceğini bilemeyiz.” sözü ile dünya barışına basının kullanılmasına yol açtı.
katkı sunmanın aynı zamanda kendi topraklarındaki barışın
sağlanması anlamına geldiğini vurgulamıştır. Dünya barışına
katkı sağlayan devletler gelecekte bölgenin huzuru ve güven- Çalışma No.: 9
liği içinde katkı sağlamış olurlar. Suriye 1937’de bölgedeki
barışa katkı sunmak için Sadabat Paktı’na katılsaydı bugünde 1. Çok partili sistem, oy hakkı bulunanların birçok parti arasında
bölgede barış ve istikrar sağlanmış olabilirdi. seçim yapabildiği bir sistemdir. Çok partili sistemler demok-
3. SADABAT PAKTI; ratik ve çoğulcu modellerdir.
ANLAMI: 1937 yılında Türkiye, İran, Irak ve Afganistan ara- 2. Türkiye, 1939-1945 yılları arasında yaşanan İkinci Dünya Sa-
sında yapılan bölgesel iş birliği ve saldırmazlık antlaşmasıdır. vaşı’na fiilen katılmamış olsa da, savaşın ekonomik ve siyasi
İran Şahı Rıza Pehlevi’nin Sadabat isimli yazlık sarayında im- anlamdaki yıkıcı etkilerinden sert bir şekilde etkilenmiştir.
zalandığı için bu adla anılmıştır. Savaş koşulları nedeniyle savunma harcamalarında yaşanan
KATILAN DEVLETLER: artış, bazı temel ihtiyaç mallarının yokluğu ve hayat paha-
• Türkiye lılığı gibi etkenler, özellikle dar gelirli yurttaşlar için olduk-
• İran ça zorlayıcı olmuştur. Savaş döneminde oluşan bu olumsuz
ortam, vatandaşlar arasında tek parti yönetimine yönelik bir
• Irak hoşnutsuzluğun doğmasına neden olmuş ve bu hoşnutsuzluk
• Afganistan çok partili hayata geçişin iç dinamiğini oluşturmuştur. Çok
ÖNEMİ: partili hayata geçişin dış dinamiğini ise doğrudan İkinci Dün-
ya Savaşı’nın kendisi oluşturur. Bunun yanında Türkiye’nin
• Üyeler aralarındaki ilişkileri geliştirmeyi ve devam ettirme- Birleşmiş Milletlere girişi ve artan Sovyet tehdidi karşısında
yi kabul ederler. Batılı devletlerle yakınlaşmak istemesi, Türkiye’de çok partili
• Milletler Cemiyeti ve barış girişimlerine bağlı kalmayı ta- bir demokrasiye geçişin nedenleri olmuştur.
ahhüt ederler.
• Birbirlerinin içişlerine karışmamayı garanti ederler. Çalışma No.: 10
• Ortak sınırlarına saygı göstermeyi garanti ederler.
• Ortak çıkarlarını ilgilendiren konularda birbirlerine danış- 1. Soğuk savaşın tanımından yola çıkarak bir yorum yaparsak
mayı taahhüt ederler. soğuk savaşın bitmediği varsayımını edinebiliriz. Şöyleki;
• Birbirlerine karşı herhangi bir saldırı amacını güden hiçbir ‘’Soğuk Savaş, Amerika’nın önderliğinde Batı bloğu ile Sov-
siyasal oluşuma katılmamayı taahhüt ederler yetler birliğinin oluşturmuş olduğu Doğu bloğu arasında ger-
çekleşen ekonomik, siyasi, bilimsel, psikolojik ve teknolojik
• Bütün bunlar bölgedeki barışın sağlanması açısından çok bir çatışma durumudur. Soğuk Savaş olarak adlandırılmasının
önemli girişimlerdir. sebebi her iki tarafın da birbirlerine direkt olarak savaş aç-
GÜNÜMÜZDEKİ DURUMU: Hukukî varlığı 1979’da maması bunun yerine birbirlerini bölgesel olarak desteklediği
İran’daki yeni rejim tarafından feshedildiği ima edilinceye ka- vekalet savaşları(Karşıt güçlerin birbirine doğrudan saldırmak
dar devam etti. Günümüzde pakt varlığını sürdürmemektedir. yerine üçüncü bir tarafın vasıtasıyla mücadele ettiği bir savaş
türüdür.) şeklinde olmasıdır.’’ tanımlamasına göre ABD ve
Rusya’nın karşı karşıya kaldığı durumun farklı olmadığını
söyleyebiliriz. ABD ve SSCB kutuplaşmasının yaşandığı so-
30