Page 134 - DESEN 11
P. 134
d) Dinsel ve toplumsal ritüellerde gerçekçilik yaratma özelliği
e) Hukuki ve ticari ilişkilerde benzerlik yaratması ile güvenirlilik oluşturma özelliği
f) Soyut kavramları somut görüntülere çevirme özelliği
Otoportre: Sanatçının fiziksel ve kültürel kimliğini ortaya koymakta çok güçlü bir araç olan otoportrede
model, sanatçının kendisidir. Otoportre, ressamın en kişisel anlatım şeklidir. Otoportre sanatı, sanatsal
varoluşu ve sanat tarihi açısından tanınmayı güvence altına almanın sağlam bir yoludur. Sanatçının
görünüşünün ve sanatçının etrafındaki dünyayı yorumlayış biçimlerinin bir kaydıdır aynı zamanda. Sa-
natçıların hayat boyu tekrarlanan gözlemlerde bulunması, kimileri için otoportrelerin görsel birer oto-
biyografi niteliğinde olduğu anlamına gelir. Otoportreler çoğunlukla ifade etme ve ressamı izleyicilere
takdim etme amacı taşırlar. Genellikle bakış, duruş ve ellerin aldığı pozisyon gibi yollarla bakan kişilere
hitap ederler.
Her sanatsal eylemde olduğu gibi otoportre sanatı da çeşitli amaçlara hizmet eder. Ressamlar; sosyal
statülerini yükseltmek, becerilerini kullanmak, yüzün ifadesinin repertuvarında hâkimiyetlerini artırmak,
istek ve niyetlerini belirlemek amacıyla otoportrelerini yaparlar. Otoportre sanatı birçok amaca hizmet
ederken geriye sanatsal kanıtlar bırakır.
Çoğu zaman çelişkili amaçlar taşıyan otoportre sanatı, sanatçıyı seçkin bir zümrenin üyesi olarak gös-
terebildiği gibi sanatçının eseri yarattığı sancılı anı da canlandırabilmektedir. Değişmeyen tek gerçek,
otoportrelerin sanatsal yaratıcılığın temsilcisi olduğudur.
Yaratıcılık fikrinin otoportrelerde betimlenmesinin en doğru şekli ressamın kendini tuval önünde palet ve
fırçası ile birlikte çizmesidir. Daha sonra sanatçının dokunuşu niteliğindeki fırçayla atmış olduğu orijinal
imzası gelir.
Türk resminde Osman Hamdi Bey’in çeşitli kıyafetlere bürünerek farklı kişilikler oluşturduğu resimleri,
Batı resmindeki öykünme duygusuyla bir başka kişiliğe geçme isteğine işaret etmez (Görsel 4.51).
Hatta sanatçının eserlerinde kendini sergileme ve yaşatma isteği de görülmez. Figür de doğru duruşu
saptamak amacıyla poz vermiş bir modeldir. Yalnızca otoportrenin bilinen tüm amaçlarından uzak, kişi-
liğine dair hiçbir ipucu vermeyen kompozisyon elemanıdır.
Otoportreler hem yapıldıkları çağın hem de ait
oldukları sanatçının kişisel ve içinde yaşadığı or-
tama özgü özelliklerini taşımak ve yansıtmak açı-
sından belgeci niteliklerini daima korumuşlardır.
Görüneni olduğu gibi betimleme noktasından ha-
reket eden portre ve otoportreler; giysi, mobilya,
şehir, yapı gibi tuvalde yer almış nesneler aracı-
lığı ile somut belgeleme gücüne sahiptir. Bunun
yanında bakış, hareket, poz düzeni, ruh hâli, dü-
şünce biçimi ve kişiyi oluşturan diğer görünmezleri
belgeleme özelliği de vardır.
Türk resim tarihimizde padişah portreleri, genç
Türkiye Cumhuriyeti’nin mücadele ve yeniliklerini
konu edinen grup portreleri ve nihayetinde Atatürk
portreleri kişisel tarihi resmetmenin de ötesinde bir
ülke, ulus tarihini belgeleyen arşiv niteliğini taşır.
Kaynakça:
Demirbulak, A, Çağdaş Türk Resminde Otoportreler, Beta Basım
A.Ş., İstanbul, 2007
Görsel 4.51: Ab-ı Hayat Çeşmesi, Osman Hamdi Bey,
Sakıp Sabancı Müzesi koleksiyonu
132 133