Page 176 - DESEN 11
P. 176

SÖZLÜK




                                                             B
             betimleme         : Tasarlama, bir şeyi sözle veya yazıyla anlatma, göz önünde canlandırma,
                                 tasvir. Doğada var olan yalnızca sanatçının imgeleminde yaşayan her türden
                                 “gerçeklik”in sanatsal düzeye dizgeye aktarılma eylemi.
                                                             D
             deneysel          : Akıl yürütme yoluyla değil bizzat deney yaparak kazanılmış bilgi.

             disseksiyon       : Bir organizmayı incelemek için küçük parçalara ayırma, doku veya organları
                                 görülebilir duruma getirme.

             diyagonal         : 1. Köşegen, köşe birleştirici.
                                 2. Desenin kenarlarına oranla eğrilemesine dokunmuş yün, ipek ya da pamuklu
                                 kumaş.
                                                             E
             edim              : 1. Yapılmış, gerçekleşmiş iş, amel, fiil.
                                 2. İnsan davranışı.
                                 3. Belirli bir durumla karşılaştığı zaman kişinin yapabildiği davranış.
             elastik           : 1. Esnek.
                                 2. Gerilme, sıkışma, biçim değişmesi gibi etkilere uğramış ve bu etkiler kalkınca
                                 kısmen veya tamamen ilk şekline dönme eğilimi olan.
             eskiz             : Bir proje, tasarım ya da sanat yapıtını biçimiyle ortaya koymadan önce yapılan
                                 ön hazırlık.

             etüt              : 1. Herhangi bir konuda yapılan inceleme, araştırma.
                                 2. Ön çalışma.
                                 3. Belli bir konuyu inceleyen, araştıran eser veya yazı.
                                                             F
             fenomen           : Felsefede somut, algılanabilir ve denenebilir olay ve nesne demektir. Bir nesne,
                                 olay ya da sürecin nesnel gerçekliğini vurgulayan bir ifadedir.
             fiksatif          : Füzen ya da pastel olarak yapılmış resimlerde boyanın zamanla kaybolup
                                 aşınmasını ve bulaşmasını önlemek amacıyla yüzey üzerine püskürtülen
                                 sabitleştirici bir tür kimyasal bileşim.
             fizyoloji         : Canlıların hücre, doku ve organlarının görevlerini ve bu görevlerin nasıl yerine
                                 geldiklerini inceleyen bilim dalı.

             fonksiyonel       : İşlevsel.
                                                              İ
             idadi             : Lise derecesinde okul.

             idea              : 1. Düşünce.
                                 2. Görmek anlamına gelen Yunanca “ide” sözcüğünden türeyen İdea kavramı,
                                 görünen biçim anlamını dile getirir.

             ikonografi        : Efsanevi veya dinî bir konuyla ilgili resimlerde kullanılan geleneksel biçim
                                 kalıplarının ve simgelerin tümü.

             illüstrasyon      : Kitap resmi. Resimleme ve kitap resimleme anlamlarına gelen sözcük, Türkçede
                                 çoğunlukla sanatsal değer taşımayan ve estetik nitelikten yoksun resim ürünleri
                                 için kullanılır.

             imge              : 1. Zihinde tasarlanan ve gerçekleşmesi özlenen şey, hayal, hülya.
                                 2. Genel görünüş, izlenim, imaj.

            174
   171   172   173   174   175   176   177   178