Page 30 - FOTOĞRAF (seçmeli 9,10,11 ve 12. sınıflar)
P. 30

Bunun dışında her şey (optik düzenek, vizör, diyafram vb.) film kullanan makinelerle aynıdır. Sensör-
          ler üzerlerine düşen ışınları elektrik akımına çeviren fotodiyotlardan oluşur. Sensör üzerinde 20 milyon
          fotodiyot varsa elde edilen görüntü 20 megapiksellik bir görüntü olacaktır. Küçük boyutlu bir sensörde
          fotodiyotlar  arttırılırsa  çözünürlük  artacaktır  fakat  sensör  küçük  olduğundan  fotodiyotların  boyutu  da
          küçülecek ve daha az ışık emer hâle gelecektir. Dolayısıyla fotoğrafın kalitesi de bu ölçüde düşecektir.
          Sensörün ışık hassasiyeti arttırıldığında ise yüksek voltaj alan fotodiyotlar daha fazla gürültü (gren) oluş-
          turacağından istenilen kalitede fotoğraflar elde edilemeyecektir. Sonuç olarak fotoğrafın kalitesi piksel
          yoğunluğundan ziyade sensörün büyüklüğü ile doğrudan orantılıdır. Büyük sensör üzerinde yeteri kadar
          yerleştirilmiş fotodiyot, elde edilen fotoğrafın büyütülmesi veya kesilmesi durumunda dahi renk yoğunlu-
          ğunun ve kalitesinin bozulmayacağının işaretidir.
            Sayısal fotoğrafçılığın tercih edilme sebebi kısa sürede somut görüntüye ulaşılması, elde edilen gö-
          rüntülere müdahale edilebilmesi, görüntülerin uzun yıllar yedeklenip saklanabilmesi ve bozulmamasıdır.
          Filmli fotoğrafçılıkta görüntüyü elde etmek için kullanılan film rulosu, kimyasal malzemeler ve yapılan
          işlemler için harcanan zaman, emek, maliyet sayısal fotoğrafçılıkta çok daha ekonomiktir. Analog fotoğ-
          rafçılıktan dijital fotoğrafçılığa kısa sürede yaşanan geçişin hızlı olmasının en önemli gerekçelerinden
          birisi de budur.
            Sayısal fotoğrafçılıkta verileri ifade eden bazı terimler kullanılır. Sayısal fotoğrafçılıkta görüntü piksel
          adı verilen en küçük noktacıkların (görüntü hücresi) bir araya gelmesiyle oluşur. Fotoğraf makinesinin
          maksimum bir çözünürlüğü vardır. Pikselin alabileceği renk aralığı ne kadar fazla olursa piksellerin de
          renk havuzunda alacağı renk gerçeğe o kadar yakın olur (Görsel 1.57). Piksel sayısında bulunan renk
          derinliği bit kavramı ile değer kazanır. Renk derinliği yükseldikçe gerçeğe yakın bir görüntü elde edilir.
          Dijital ortamda renkli görüntüler elde edilirken her bir piksel için 24 bit kullanılır. Kırmızı, yeşil ve mavi
          olan ana renkler (RGB) için kullanılan 24 bit, üç eşit parçaya bölünerek 8 bitlik bölümler oluşturulur.












































          Görsel 1.57: Fotoğrafın küçük bir kesitinden elde edilen görüntüdeki yetersiz çözünürlük




          28
   25   26   27   28   29   30   31   32   33   34   35