Page 106 - GELENEKSEL TÜRK SANATLARI MİNYATÜR 11
P. 106

S Ö Z L Ü K
                                                      S Ö Z L Ü K
                                                                                                              A
                                                            A
          ağırlık     : 1. Ağır olma durumu. 2. Etki. 3. Çoğunluk. 4. Çeyizini düzmek için damadın geline verdiği para.
          aher        : Hattatların kâğıt cilalamak için kullandıkları nişasta ve yumurta akından yapılan özel bir karışım.
          anatomi     : İnsan, hayvan ve bitkilerin yapısını ve organlarının birbiriyle olan ilgilerini inceleyen bilim.
          aplike      : Düz veya desenli bir kumaştan kesilmiş motiflerin bir başka kumaşa işlenmiş durumu.
          arabesk     : 1. Arap müziğini andıran, genellikle karamsarlığı konu edinen bir müzik türü. 2. Girişik bezeme.

                                                            B
                                                                                                              B
          barok       : MS 1600-1750 yılları arasındaki klasik sanatı izleyen resim ve mimarlık üslubu.
          bezeme      : Süsleme, süs, süsleyen şey.

                                                                                                              Ç
                                                            Ç

          çarkuşe     : Harap olmuş kitap kapaklarının dört köşesine geçirilen meşin eklere verilen ad.

                                                                                                              D
                                                            D
          D grubu     : 1933 yılında, beş ressam (Zeki Faik İzer, Nurullah Berk, Elif Naci, Cemal Tollu, Abidin Dino) ve bir
                         heykeltraş (Zühtü Müridoğlu) tarafından kurulan sanatçı birliği.


                                                                                                              E
                                                            E

          ehl-i hiref   : Sanat ehli, sanatkâr.
          ekol        : Bir bilim ve sanat kolunda ayrı nitelik ve özellikleri bulunan yöntem veya akım, okul.

                                                                                         F
                                                                                         F
          forma       : Tek kâğıt tabaka üzerine basılan on altı sayfalık kırılmış kitap parçası.

                                                                                                              G
                                                            G
          galvanoplasti : İçinde herhangi bir maden erimiş bulunan bir sıvıya, istenilen eşyayı daldırıp sıvıdan elektrik akımı
                        geçirmek yoluyla o eşyayı bir maden tabakasıyla kaplama işlemi.

                                                            H
                                                                                                              H
          halkâr      : Yalnız altınla yapılan süslemeler.
          hâtime      : Son, nihayet.
          hezarfen    : Çok bilen, elinden çok iş gelen.
          Hıfzetmek   : Saklamak, aklında tutmak, bellemek, ezberlemek.

                                                                                                               İ
                                                            İ

          icazet      : 1. İzin, onay, onaylama. 2. Diploma.
          istifleme         : Düzgün bir biçimde üst üste yığarak düzenleme, kompozisyon.

                                                                                         K
                                                            K
          kaligrafi   : Güzel yazı sanatı.
          kataplazma  : Sıcak hamur ya da kaynamış patates lapasıyla hazırlanan ve ağrılı bölgeye yakı gibi uygulanan tıbbi
                        madde.
          kırkpare    : Kare, üçgen vb. biçimlerde kesilmiş değişik renk ve desenlerde kumaş parçalarının yan yana getirilip
                                     dikilmesi.
          konstrüktif  : Yapısal.
          köşebent    : Bir yere fotoğraf yapıştırmaya yarayan, üçgen biçiminde arkası zamklı küçük kâğıt.
          kurgan      : İlk Çağ'da mezar üzerine toprak yığılarak yapılan küçük tepe.
                                                            L
                                                                                                               L
          lonca       : Belli bir iş kolunda usta, kalfa ve çırakları içine alan dernek.


                                                           103
   101   102   103   104   105   106   107   108   109   110   111