Page 194 - ÇALGI EĞİTİMİ KEMAN 10
P. 194
Okuma Parçası
Johann Sebastian Bach (Yohan Sebastiyan Bah)’ın hayatını okuduktan sonra metni saygı,
sabır ve öz denetim değerleri bağlamında değerlendiriniz.
JOHANN SEBASTIAN BACH (1685-1750)
Alman müziğinin en büyük bestecilerinden olan,
Müzisyen bir ailede yetişen ve müzik tarihinde önemli
besteciler yetiştiren J.S. Bach, 31 Mart 1685’te Eisenach’ta
doğdu (Görsel: 6.2.). Müzik eğitimine, babasından
yaylı çalgılar üzerine dersler alarak başlamış ve
yeteneğini 1703’te Weimar dükü Johann Ernest’in saray
orkestrasında kemancı olarak çalışarak geliştirmişse de
ilgisi çocukluğundan beri dikkatini çeken orgta yoğunlaştı.
Ağabeyinin yardımıyla klavyeli çalgılar çalmayı öğrendi.
Bu konuda kendini her bakımdan yetiştirdi. Saray ve
kiliselerde orgların restorasyonu ile de ilgilenmesi, org
çalmadaki başarısını artırdı. Bach’ın iki evliliğinden 19
çocuğu oldu, yalnız 10 tanesi hayatta kaldı. Çocuklarından
Carl Philippe Emanuel, Wilhelm Fridemann, J. Cristoph
Friedrich ve J. Christian, müzik tarihinde Bach soy ismi
ile anılan besteciler arasındaki yerlerini aldılar. Yaşamının
büyük bölümünü kilise orgcusu olarak geçirdiği için
müziğini de dinin hizmetine adadı; Bach müziği dinî temalı
olarak kimlik kazandı. Sürekli beste yapması, göz sağlığının Görsel 6.2 Johan Sebastian Bach
bozulmasında rol oynadı. Yaşamının son döneminde görme yeteneğini kaybetti. Çok sesliliği;
kontrpuan ve armoniyi kendine özgü bir verimlilik içinde kullanmasıyla önemli bir yer edindi. Bach’ın
yaşadığı yıllarda bugün kullandığımız modern piyanolar henüz üretilmemişti ve Bach, günümüzde
piyano repertuvarının temel taşları olan eserlerinin tümünü aslında org ve klavsen için yazdı. Bu
eserlerin başında Das Wohltemperierte Clavier gelir ve içinde Bach’ın, klasik müzikteki 12 sesin her
biri için, birer majör ve birer minör tonda; toplamda 48 tane olmak üzere yazdığı prelüd-fügler yer
alır.
Bach’ın Anna Magdelena ismini verdiği eserlerini de eşinin klavsen çalmasını geliştirmek
amacıyla yazmış olması, amaca yönelik besteleme biçimine dair bir diğer önemli örnektir.
Farklı çok ses tekniklerini en üst düzeyde kullanan, üstün matematik dehasına sahip olan
Bach’ın yaşarken farkına varılmayan besteci kimliğinin önem kazanması 19. yüzyılın ortalarını buldu.
Günümüzde tüm dünyanın tanıdığı Bach, aslında yaşamının tümünü Almanya sınırları içerisinde
geçirdi. Bach’ın Almanya sınırları içinde kalmayıp zamanla tüm dünyanın tanıdığı ve etkilendiği
‘büyük usta’ olması yolundaki ilk adım ise 1829’da, Mendelssohn’un Bach’a ait Matthaus Passion
isimli eseri dinleyiciye tanıtmasıyla atıldı.
Bach 28 Temmuz 1750’de Leipzig’de vefat etti.
Almancada “dere” anlamına gelen Bach’ın soyadı hakkında, vefatından sonra şöyle denildi: “O
bir dere değil, denizdi.”
Gezek D., Gezek E. (2009). Ünlü besteciler ve ünlü piyano eserleri. İstanbul: İnkılâp Kitabevi
192 6. ÜNİTE