Page 124 - BATI MÜZİĞİ TEORİ VE UYGULAMASI | 11
P. 124

ÜNİTE 4
                                                                             İKİ DİYEZLİ / İKİ BEMOLLÜ TONLAR


                         OKUMA METNİ


































                                                                                Görsel 4.1: Atatürk’ün sulu boya dijital çizimi


                                      SANATÇININ TANIMI



                                      Atatürk’ün Ankara Halkevi’nde ressamlarla sohbet sırasında söyledikleri: Arkadaşlar, siz
                                      ressamlarla konuşmak ve sanatçının basit bir tarifini yapmak için gelmiş bulunuyorum.
                                      Gerçi sizlerin mesleki faaliyetinizin ve uzmanlığınızın bulunduğu bu alanda sanatçıyı tarif
                                      etmek ve size sizden söz etmek garip olur amma... Sanatçıyı tarif eden pek çok sanatçının
                                      sözlerini bilirsiniz fakat ben size sanatı ve sanatçıyı bildiğiniz tariflerden bambaşka, daha
                                      doğrusu askerce bir tarifle anlatmak istiyorum: Ben bir bölük komutanıyım, rütbem yüz-
                                      başıdır. Üstümden emir aldım; karşıdaki tepeyi düşmandan gün doğmadan alacağım. Bu
                                      emir üzerine bütün erlerin donatımını tamamlayıp savaş hazırlığını yaptıktan sonra kar-
                                      şıdaki tepeyi gün doğmadan işgal edeceğimizi bölüğüme söyledim. Saldırı başladı. Ama
                                      tepenin önünde geniş bir vadi var; bu vadinin ne kadar zamanda geçilebileceğini tahmin
                                      ve hesap etmiş olmama rağmen bu tahmin ve hesapta yanılmışız.

                                      Düşmanın da umduğumuzdan daha kuvvetli hazırlığı ve inatçı bir şekilde savunmasıyla
                                      karşılaşmış bulunuyoruz ve gün doğmak üzeredir. Biz, aldığımız emre göre gün doğma-
                                      dan tepeyi işgal edecektik. “Gün doğmak üzeredir.” diyerek bu tepeyi işgalden vaz mı
                                      geçelim? Hayır, zarar yok, geç de olsa, gün de doğsa amacımıza erişeceğiz. Saldırı, bütün
                                      gücü ve şiddeti ile devam ediyor. Büyük bir cesaretle dövüşe dövüşe tepenin eteklerine
                                      kadar yaklaşmış aslan erlerin tepeyi işgali artık bir dakika sorunu olmuştur. Güneş yavaş
                                      yavaş doğmakta, ancak yarım çember hâlinde iken bu tepenin zirvesini ışıldatmaktadır.
                                      Fakat birkaç tane er, ellerindeki Türk bayrağını tepenin ışıldayan zirvesine dikmek için
                                      bütün gücü ile koşuyor ve tepenin zirvesine şanlı Türk bayrağını dikerken terlemiş alnına
                                      günün ilk ışığının vurduğunu hissediyor.

                                      İşte sanatçı da toplumda uzun çalışma ve çabalardan sonra alnında ışığı ilk hisseden
                                      insandır.

                                                                                               İbrahim CEYHAN
                                                                     https://www.atam.gov.tr/duyurular/guzel-sanatlar






                                                                                                               123
   119   120   121   122   123   124   125   126   127   128   129