Page 184 - ÇALGI EĞİTİMİ KEMAN| 11
P. 184
Okuma Parçası
Aşağıda popüler müziğin önemli sanatçılarından biri olan Barış Manço’nun (Görsel 5.3.)
hayatını ve şarkılarında yer verdiği kültürel değerleri konu alan bir metin verilmiştir. Metni
okuyarak ahlaki ve kültürel değerlerlerimizle ilgili görüşlerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.
BARIŞ MANÇO VE DEĞERLER
Barış Manço, 2 Ocak 1943 tarihinde İstanbul’un
Üsküdar semtinde dünyaya gelmiştir. II. Dünya Savaşı’nın
sonlarında doğduğu için ailesi savaştan önceki günlere
duyduğu özlem nedeniyle ona “Barış” ismini koymuştur.
Böylelikle Türkiye’de Barış ismini alan ilk kişi olmuştur.
Müzisyen bir annenin oğlu olan Manço, şarkı söylemeye
küçük yaşlarda başlamıştır. İlk müzik grubunu Galatasaray
Lisesi orta son sınıftayken kurmuş ve çalışmalarına farklı
gruplarda devam etmiştir. İki yüze yakın beste yapmış, yurt
içinde ve yurt dışında birçok konser vermiştir.
Barış Manço; eserlerinde edebî sanatlara, ikileme,
yansıma, pekiştirme ve söz oyunlarına sıklıkla yer vermiştir.
Atasözü ve deyimler ise onun şarkılarının vazgeçilmezidir.
Barış Manço, Yunus Emre’nin 13. yüzyıldan sonra
Anadolu’da başlattığı serüvenin günümüzdeki temsilcisi
olmuştur. O, Anadolu’nun bağrından gelen değerlere
sahip çıkan atalarının sözlerini, Yunus Emre’nin felsefesini,
çağımıza uygun biçimde taşıyan bir elçidir. Barış Manço’nun
yaşamına ve sanatçı kimliğine baktığımızda onun Yunus Görsel 5.3 : Barış Manço
Emre misali sevgiye, hoşgörüye, ilahi aşka ve evrensel değerlere yer verdiğini görürüz. Sanatçının
“Hemşerim Memleket Nire?” ve “Bir Selam Sana” adlı şarkılarında kardeşlik, hoşgörü ve insanları
eşit görme anlayışı vardır. “Günaydın Çocuklar”da barışa olan özlemin dile getirilişini görürüz.
Yunus Emre’nin tasavvuf anlayışı, Barış Manço’nun “Dört Kapı” “Benden Öte Benden Ziyade” gibi
şarkılarında daha net bir biçimde göze çarpar. Barış Manço, Türk milletinin kabul ve değerlerini
aktaran atasözü, deyim ve halk deyişlerini kullanarak Türk müziğini tek seslilikten özüne sadık
kalarak çok sesliliğe aktarmış; maziye bağlı hâli sergilemiş ve geleceğe umut kapıları açmıştır.
“Dünyada öğrenilmesi gereken ilk dil, tatlı dildir.” diyen Manço, bu dili hayatı boyunca kullanmış;
dünya vazifesini, şarkılarındaki mesajlarıyla insan ilişkileriyle ve örnek yaşamıyla yerine getirmiştir.
Sanatçı, müzik yaşamının yanı sıra 7’den 77’ye adlı uzun soluklu bir televizyon programı da yapmış;
programın “Adam Olacak Çocuk” köşesinde sütünü içen, ıspanağını yiyen, dişlerini fırçalayan,
arabanın arka koltuğunda oturan ve bir milletin geleceği olan çocukları ciddiye almış; onların
sevgisini kazanmıştır.
1 Şubat 1999’da İstanbul Moda’daki evinde kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden Manço,
her yaştan seveninin katıldığı cenaze töreninin ardından Mihrimah Sultan Mezarlığı’nda toprağa
verilmiştir.
https://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/baris-manco sitesinden alınmıştır.
Geliştirme ve Sergileme III 183

