Page 67 - ÇALGI EĞİTİMİ KLARNET | 11
P. 67

1. ÜNİTE                                                                                                                                                                1. ÜNİTE





                          OKUMA PARÇASI




                                        ATATÜRK’ÜN KÜLTÜR POLİTİKASI



































          1923'te kurulan Türkiye Cumhuriyeti, Fransız Devrimi'nin "özgürlük, eşitlik, adalet, dayanışma” ilke-
          lerinden yola çıkmıştır ve geliştirdiği kültür ve eğitim politi kaları doğal olarak “ulusalcı”dır. Bu doğrul-
          tuda gerçekleştirilen eğitsel reformlar, 1924’te yürürlüğe giren Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile başlar.
          Bu yasayla eğitim ve ögretimin ilkeleri bütünselliğe kavuşturulmuş, ders planları buna göre hazırlan-
          mıştır. “Müzik dersi” müfredat programlarında yer almıştır. Yeni kültür politikaları kapsamında hızla
          kurumlaşmaya gidilmiştir: 1923’te Darülelhan, İstanbul’da Batı Müziği bölümüyle yeniden açılmış,
          l924’te Ankara’da ortaöğretim için müzik öğretmeni yetiştirilmek üzere Musiki Muallim Mektebi hiz-
          mete girmiştir. Muzıka-i Humayun ise, 27 Nisan l924’te İstanbul’dan Ankara’ya getirilerek “Riyaseti
          Cumhur Musiki Heyeti”adını almıştır. 1926’da konservatuvara dönüştürülen Darülelhan, bu kez sa-
          dece Batı Müziği eğitimi vermeye başlamış, ayrıca İstanbul Belediyesi’ne bağlanarak Millî Eğitim Ba-
          kanlığınca onaylanan programları uygulamıştır. Bütün bu yönleriyle müzik “süslü bir eğlence aracı”
          olmaktan çıkmaya başla mış, özgür düşünce temelindeki yaratıcılık ortamına doğru ilerlemiştir.


          Bu eğilim Atatürk’ün 1 Kasım 1934’te Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışı dolayısıyla verdiği söy-
          levin müziğe ayrılan paragrafında açıkça dile getirilmiştir: “Arkadaşlar, güzel sanatların hepsinde,
          ulus gençliğinin ne türlü ilerletilmesini istediğinizi bilirim. Bu yapılmaktadır: Ancak, bunda en çabuk,
          en önde götü rülmesi gerekli olan, Türk musikisidir. Bir ulusun yeni değişikliğine ölçü, musikide de-
          ğişikliği alabilmesi, kavrayabilmesidir. Bugün dinletilmeye yeltenilen musiki yüz ağartıcı değerde ol-
          maktan uzaktır. Bunu açıkça bilmeliyiz. Ulusal ince duygu ları, düşünceleri anlatan; yüksek deyişleri,
          söyleyişleri toplamak, onları bir an önce, genel, son musiki kurallarına göre işlemek gerekir. Ancak
          bu düzeyde Türk ulusal musikisi yükselebilir, evrensel musikide yerini alabilir.”


                                                     A.Say, A. (1995) Müzik Tarihi, Ankara: Müzik Ansiklopedisi Yayınları.







   64                                                       65
   62   63   64   65   66   67   68   69   70   71   72