Page 25 - ÇALGI EĞİTİMİ | TAMBUR 11
P. 25
OKUMA PARÇASI
İZ BIRAKAN TAMBURİLER
TAMBURİ ALİ EFENDİ (1836-1902)
Bugün Yunanistan sınırları içinde kalan Midilli’de doğdu. Aile geleneği
gereği küçük yaşlarında hâfız olarak yetiştirildi. Daha sonra İstanbul’a geldi
ve burada medresede okudu. Musikideki ilk hocaları Latif Ağa, Sütlüceli
Asım Bey ve Kemani Rıza Efendi’dir. Bir süre de Tamburi Küçük Osman
Bey’den tambur dersleri aldı. Ali Efendi, tambur icrasındaki mahareti
ile adının bu saz ile beraber anılmasını sağladı. Sultan Aziz döneminde
saraya müezzin olarak girdi. Zamanla padişahın ikinci imamlığına
yükseldi. 1885’te İstanbul’dan ayrılarak hayatının sonuna kadar İzmir’de
yaşadı. Neo-klasik üslubu benimseyen ve bestelerindeki romantik ve lirik
Görsel 1.1: Tamburi Ali Efendi
coşkunluk dolayısıyla “âşık bestekâr” olarak anılan Ali Efendi, devrinin en
önemli musikişinasları arasında yer almıştır. Bestekârlığı ve icracılığının yanı sıra bu sahadaki hocalığı ile de
tanınmış ve birçok talebe yetiştirmiştir. Bunlar arasında Tamburi Cemil Bey ve Râkım Elkutlu en tanınmış
olanlarıdır.
Sûzidil makamını büyük ve küçük formlu eserleriyle ihya eden Ali Efendi’nin günümüze biri dinî, yedisi saz
ve çoğu şarkı formundaki seksen beş sözlü eseri ulaşmıştır. Ancak bugün kırk kadarının notası mevcuttur.
TAMBURİ CEMİL BEY (1871-1916)
İstanbul’da doğdu. Üç yaşında babasını kaybetti. On yaşında keman
ve kanuna, hemen ardından da tambura başladı. İlk musiki derslerini
ağabeyinden ve Kemanî Aleksan’dan aldı. On sekiz yaşından önce büyük
bir tambur virtüözü olarak tanındı. Yirmi yaşlarında kemençe, lâvta ve
viyolonselde de büyük bir usta olarak kabul edildi. Cemil Bey tamburu
yayla çalan ve viyolonseli musikimizde kullanan ilk kişidir. Gramofon
sayesinde yurt içinde ve yurt dışında bir efsane haline geldi. Türk Musikisi
tarihinde varlığı “milât” olarak değerlendirilen büyük bir sanatkâr ve önde
gelen bir saz eserleri bestekârıdır.
Görsel 1.2: Tamburi Cemil Bey
Eline aldığı herhangi bir sazı kısa bir müddet sonra çalabilmesiyle tanınan
ve Türk musiki tarihinin en büyük tambur virtüözlerinden olan Cemil Bey, besteciliği, icracılığı ve teknik
katkılarıyla Türk musikisine büyük eserler sunan bir sanatçıdır. Uygulanan teknikle elde edilen değişik
icra biçimleri onu çok ilgilendirmiş ve saza âdeta bir kişilik kazandırmıştır. Rehber-i Musiki adlı bir kitabı
ve eserlerinin toplandığı bir külliyatı da basılmış, hayatı oğlu Mesud Cemil tarafından romanlaştırılmıştır.
Taksimleri dışındaki eserlerinden günümüze ulaşanları kırk kadardır. Cemil Bey birçok talebe
yetiştirmiştir. Bunların arasında; Refik Fersan ve Fahire Fersan, Fâize Ergin, Bâb-ı Meşihat Mektubi Kalemi
mümeyyizlerinden Kadı Fuad Bey, ablasının oğlu Hikmet Bey, Âtıf Esenbel ve Murat Öztoprak sayılabilir.
24