Page 99 - ÇALGI EĞİTİMİ | KONTRBAS 12

OKUMA PARÇASI

MÜZİK AŞKI

… Müziğin bir “meslek” değil de bir “tutku” olduğuna işte o yıllarda inandım.

Çocukluğumda “Ünlü Besteciler de Çocuktu” adlı bir kitabım vardı. Mozart’ın, Beethoven’ın ya-
şamlarını, çocukluk günlerini merakla okurdum bu kitaptan. Onlar gibi olmaya çok özenirdim.
Ama bana müziğin derinliklerine dalmayı öğreten hocalarım oldu. Müzikle insan arasındaki ilişkinin
yürek bağlarıyla oluştuğunu sezdiren hocalarımdadır asıl marifet…

Kötü çalmaktan korktuğun zaman müziğe saygı duyuyorsun demektir. Oysa saygı ile tutku farklı
şeylerdir. Binlerce isteğimin gerçekleşip sadece bir tanesinin gerçekleşememiş olmasına üzüldü-
ğümde, müziği tam anlamıyla sevdiğimi anladım. Müzik eksik tanımaz, kırılgandır, alıngandır, ça-
buk incinir, küser, sizi bırakıp gider.

Bir temel taşının gereken yere yerleştirilemeyişi yüzünden bütün bir binanın yıkılıp gitmesi gibidir bu
işler. Binayı kurunca da sevinçle seyrederiz onu.

Piyano çalarken ruhumun en uzak köşelerinde saklanmış güzellikleri bulup çıkarmaya çalışırım.
Güldüren ve ağlatanla birlikte, binlerce derin duygu… Aradığım duyguları bulamamak beni deli
eder. Reddedilmiş olmak gibidir bu. Dünyadan kovulmuş olmak gibidir. Aradığımı bulana kadar
evin içinde çılgınca oraya buraya koşar dururum.

Sevgi herhalde böyle bir şeydir. İyi ya da kötü olan değil, doğru ya da yanlış olan değil. Somut bir
şey de değil. “Tin” dir bu. Tutku ve aşk...
Fazıl SAY / Uçak Notları

99