Page 94 - ÇALGI EĞİTİMİ BAĞLAMA 9
P. 94
4 Bağlamada Çalma-Söyleme
Göğsüme tahta döşerler,
Durmayıp beni okşarlar,
Vurdukça bağrım deşerler
Ben onun için inilerim.
Pir Sultan Abdal
4. BAĞLAMADA
ÇALMA-SÖYLEME
Değerlerimizden
Üniteye Hazırlık
1. Halk müziğinin yapısını araştırınız. Edindiğiniz bilgileri arkadaşlarınızla paylaşınız.
2. Âşıklık geleneğinde çalma-söylemenin nasıl bir yere sahip olduğunu araştırınız. Elde
ettiğiniz bilgileri arkadaşlarınızla paylaşınız.
3. Hem çalıp hem de söyleyen bağlama icracılarını dikkatle izleyiniz. İzlenimlerinizi
arkadaşlarınızla paylaşınız.
4. Halk müziğinin yapısında bulunan kırık hava tür isimlerinin neye göre verildiğini araştırınız.
5. Bağlamanın bir eşlik çalgısı olarak kullanıldığı alanları araştırınız. Edindiğiniz bilgileri
arkadaşlarınızla paylaşınız.
4.1. Bağlamada Çalma-Söyleme Geleneği
Geleneksel halk müziğimiz biçimsel açıdan ikiye ayrılmaktadır: Bunlardan ilki çalgısal halk
ezgileri, ikincisi ise repertuvarın büyük kısmını oluşturan sözlü halk ezgileridir. Halk ezgileri, geçmişte
yaşanmış birçok olayla ilgili olarak (kahramanlık, hasret, aşk, göç, savaş vb.) ortaya çıkmış ve
nesilden nesle sözlü kültür aracılığıyla aktarılmıştır.
Repertuvar bakımından geniş bir alana sahip olan Anadolu’nun her bölgesinde çok çeşitli
çalma üslubu ve teknikleriyle karşılaşılırken söyleme üslubunda da geleneksel ezgi kalıpları,
bölgesel ağız vb. farklılıklar meydana gelmiştir. Anadolu’daki halk müziğini incelediğimizde "uzun
havalar" ve "kırık havalar" olmak üzere iki büyük form vardır. Ayrıca aynı eser içinde kırık hava
olarak başlayıp uzun hava olarak devam eden "karma havalar" da bir form şeklinde karşımıza
çıkmaktadır. Kendi içlerinde sahip oldukları özelliklere göre alt türlere ayrılan uzun ve kırık havalar
her bölgede farklı isimlendirmelerinin yanı sıra seslendirildikleri mekân, toplanma özellikleri, çalma
amaçları gibi niteliklere göre de büyük bir zenginlik ve çeşitlilik barındırır. Çalma-söyleme açısından
bölgeleri incelediğimizde toplu şekilde yapılan icraya Balıkesir’de (Dursunbey) Barana; Elazığ’da
kürsü başı, erfene (arfana); Konya, Aksaray, Niğde, Nevşehir, Akşehir, Ankara’da oturak âlemleri;
Şanlıurfa’da sıra gezmeleri (sıra geceleri); Çankırı, Isparta (Kula), Manisa, Kütahya’da (Simav)
yârenlik gibi isimlendirmeler örnek verilebilir. Bölgelere ait bu toplulukların oluşturduğu çalma-
söyleme kültürü zamanla o bölgenin yöresel çalma-söyleme tavrının oluşumunda önemli rol
oynamıştır. Bu toplanmaların kültürel ve bölgesel müzik gelişiminin yanında sosyolojik bakımdan
başka bir önemi ise insan ilişkileri, birlik ve dayanışma gibi bütünleyici duyguları beslemesidir.
92