Page 55 - Konu Özetleri TYT AYT Felsefe
P. 55

SİYASET FELSEFESİNİN KONUSU VE PROBLEMLERİ - HAK, ADALET, ÖZGÜRLÜK - İKTİDARIN KAYNAĞI


        BAZI FİLOZOFLARIN ADALET ANLAYIŞLARI
          •  Platon devleti üç sınıfa ayırır: Üretimden sorumlu olan işçiler, devleti koruyan bekçiler ve devleti idare eden yöneticiler.
            Adaletin sağlanabilmesi için her sınıfın kendi üzerine düşen sorumluluklarını ve ödevlerini yapması gerekir.
          •  Aristoteles için adalet bir anlamda eşitliktir. Bir kişi alması gerekenden azını almışsa haksızlığa uğramıştır, fazlasını
            almışsa hak yemiştir. Hak, haksızlığa uğramakla hak yemenin ortasıdır. Adalet ise hakkı gözetmeye ilişkin bir erdemdir.
          •  Fârâbî’ye göre erdemli bir devletteki yönetici adil olmalıdır. Halkına adalet dağıtırken şiddetten kaçınmalı, adil olana
            yönelmelidir.
          •  T. Hobbes’a göre devletin olmadığı doğa durumunda adalet ya da adaletsizlikten söz edilemez. Ona göre adalet
            devlet yaşamıyla ortaya çıkar.
          •  J. Locke’a göre adalet her insanın hakkına düşeni ona vermektir. Çünkü her insanın yaşamı, özgürlüğü ve mülkiyeti
            ona aittir. Doğa yasasının insanlara verdiği haklara hiç kimsenin zarar vermemesi gerekir.




























        Özgürlük kavramı siyasette, kişinin başkalarına zarar vermeden ve kimsenin müdahalesi olmadan kendi iradesiyle davra-
        nışlarını yapabilme serbestliği şeklinde tanımlanır.

        Hak ve özgürlükler üç başlıkta incelenmektedir.
          •  Kişisel Haklar: Topluma ve devlete karşı bireyi koruyan haklardır.

            Yaşama, düşünme ve ifade etme vb.
          •  Toplumsal ve Ekonomik Haklar: Bireylerin devletlerden istediği haklardır.
             Mülkiyet, eğitim, sağlık ve çalışma hakkı vb.
          •  Siyasal Haklar: Devlet yönetimine katılımla ilgili haklardır.
             Yurttaşlık, seçme ve seçilme hakkı vb.


        İKTİDARIN KAYNAĞI
        İktidar, devlet yönetimini elinde bulundurma ve devlet gücünü kullanma yetkisidir.
        İktidarın ve düzenin oluşumu ile bu düzene uyulması farklı gerekçelere dayandırılmaktadır. Bu durum siyaset felsefesinde
        meşruiyet sorunu anlamına gelmektedir.
        Meşruiyet, bir toplumda iktidarı elinde bulunduranların yönetme gücünü yasalara uygun olarak sürdürmeleridir.
        Her iktidar kendi kaynağının ilkelerine ve dayandığı güce bağlı kaldığı sürece meşru sayılabilir. Bu nedenle meşruiyetin
        ölçütü, iktidarı oluşturan kaynağa dayalı olarak açıklanır.




        FELSEFE - TYT/AYT                                                                                                                   MEBİ KONU ÖZETLERİ  57
   50   51   52   53   54   55   56   57   58   59   60