Page 16 - ESKRİM
P. 16

MS 4. yüzyılda yaşamış Vegece’in (Veciis) “Askerlik Sanatı” adlı kitabında önemli bilgiler verilmektedir. Yazar,
         o dönemin eskrim hocalarının, askerlere verilen eğitimde, kesme hareketinden çok, delme ve saplama hareketleri
         yapmalarını öğrettiklerinden bahseder. Çünkü hiçbir zaman kesme hareketi delme hareketi kadar etkili olmuyormuş.



                Kılıçlar, önceleri, saldırı amacıyla kullanıldı. Daha sonra karşıdan gelen hamlelere; vücut çalımları ile savun-
         ma, sol kol, kalkan, hançer ve pelerin kullanılarak daha güvenli mücadeleler sağlandı. Böylece, eskrim, incelik ve
         verimlilik kazanırken kılıçlardan etkilenme daha zararsız bir hale gelmeye başladı.



                Roma İmparatorluğu’nun sona ermesinin ardından kurulan feodal toplum yapısı, eskrimin hızla gelişmesine
         ve yayılmasına elverişli bir ortam olmuştur. Hristiyanların Haçlı Seferleri’ne başlamasıyla birlikte, şövalye ve silahşor
         birlikleri kurulmuştur.



                Tarihte ilk eskrim turnuvası organizasyonunu Fransızlar (MS  1066) düzenler. Henüz resmi eskim okulları
         açılmadığından, usta eskrimciler, öğrencilerini kendi deneyimleri ve imkânları ile yetiştirmekteydiler.



                İtalyanlar, kılıçların Orta Çağ’daki eski hâlini korumakla beraber, kılıcın keskin kenarlarını keserek onu zarar-
         sız hâle getirdi. Romalılar, eskirime çok önem vermişlerdi. Öyle ki Roma'da, iyi kılıç kullanan askerlerin üstün olduğu
         kabul edilmekteydi. Gladyatör kelimesi de, kılıç kullanan manasına gelen “gladius” kelimesinden türetilmiş idi. Daha
         eski devirlerde ölüm törenlerine katılan gladyatörlerden bahsederler. Harp esirlerinin, hükümlülerin, kölelerin arasın-

         dan kuvvetli, atletik ve sağlam yapılı olanları gladyatör olarak seçilirdi (Görsel 1.3).


                Gladyatörler eğitimlerinde uçları köreltilmiş, gerçek silah ve aletlerden daha ağır silahlar ile çalışırlardı. Roma
         gladyatörlerinin arenalarda birbirleriyle yaptığı düellolar ölüm düellolarıydı. Bunun için de keskin silah ve aletlerle

         dövüşürlerdi. Buna karşılık, Trakyalı gladyatörler daha hafif silahlar kullanırdı. Başlarında uzun tüylü bir miğfer vardı.
         Başlarında uzun tüylü miğferleri, ellerinde yuvarlak kalkan ve sica denilen bir saldırı silahı bulanan gladyatörlerin yüz-
         leri, gözleri hariç, tamamen kapalı halde bulunurdu (Görsel 1.4).
























           Görsel 1.4 Sica





          14
   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21